Dünyanın en uzun uzunluklu hanımı Rümeysa’nın bir isteği var
Ailesiyle Karabük’ün Safranbolu ilçesinde yaşayan 24 yaşındaki weaver sendromlu Rumeysa Gelgi, AA muhabirine, 2014’te 2 metre 13 santimetre ile “dünyanın 18 yaş altı en uzun genç kızı”, bu yıl ise 2 metre 15 santimetre ile “dünyanın un uzun uzunluklu hanımı” olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girdiğini söylemiş oldu. Yaklaşık 15 yıl evvel uzamasının durduğunu, iki rekor farkının omurilik eğriliğinden kaynaklandığını belirten Gelgi, bir daha rekor sahibi olduktan daha sonra fazlaca tebrik aldığını, bunun kendisini keyifli ettiğini lisana getirdi. Gelgi, web geliştirme işinde çalıştığını kaydederek, “Bu alanda kendimi olabildiğince geliştirmek istiyorum. Mesleğimi güzel noktaya getirmek istiyorum. Birfazlaca hayalim var lakin gerçekleşince bahsetmeyi yeğleyen biriyim.” dedi.
En büyük destekçisinin ailesi olduğunu vurgulayan Gelgi, şöyleki konuştu: “Fiziksel olarak sorunlarım var, dayanağa gereksinim duyuyorum, ailem daima yanımda. Benim bir hastalığım yok, weaver sendromu her ne kadar hastalık olarak tanımlansa da ben şu anda hasta bir birey değilim. Yalnızca sendromun getirdiği kimi özellikler var. Sendromun getirdiği rahatsızlıkları doğduğumdan bu yana geçirdiğim tedaviler ve ameliyatlarla hallettik. Bir sorunum yok. En büyük zorluğum, fizikî mobilizasyon külfeti.” Rumeysa Gelgi, kısa müddetli yürüyebildiğini, tekerlekli sandalyeyle ulaşımını sağlayabildiğini belirterek, “Bir rampa yapıldığında tekerlekli sandalye kullanıcılarının kullanabileceği oranda yapılmasını yahut rampaların önüne otomobil park edilmemesini istiyorum. Engelli park yerlerinin sağlıklı bireyler tarafınca doldurulmaması daha hoş olur.” sözlerini kullandı.
Şu ana kadar hiç uçakla seyahat etmediğini, bütün seyahatlerini kara yoluyla yaptığını lisana getiren Gelgi, hiç yurt dışına çıkmadığını söylemiş oldu. İki saat oturabilse de daha sonrasında uzanıp dinlenme gereksinimi hissettiğini tabir eden Gelgi, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Oturarak uçak seyahatleri benim için epey mümkün olmuyor. Uçak seyahati yapmam için uzanabileceğim bir alan olması gerekiyor. Bunu da uçaklardaki standart koltuklarda yapamıyoruz. Burada fizikî özelliklerim, sorunlarım devreye giriyor. Birincisi epeyce uzun uzunluklu olmam, yatırılabilir koltuklara bile uzanamamam, bir daha diz eklem sorunumdan dolayı epeyce alçak yerlere oturamamam… 50-55 santimetreden daha alçak yerlerdeki koltuklara oturamıyorum. Benim için tek opsiyon, uçakta sedye üzerinde seyahat etmek lakin maalesef bu fazlaca külfetli bir müddetç.”
Gelgi, öbür ülkelere seyahat etmek istediğini lisana getirerek, “En büyük değerlerimden birisi, dünyanın farklı ülkelerini görmek, farklı kültürleri deneyimlemek. Farklı ülkelerden teklifler aldım. Birinci rekortmen olduğumda Polonya ve Fransa’dan teklif almıştım. Bu kere Rusya’dan bir davet aldım. Maalesef hiç birine gidemedim, olağan olarak gitmek isterim.” diye konuştu.
Ailesiyle Karabük’ün Safranbolu ilçesinde yaşayan 24 yaşındaki weaver sendromlu Rumeysa Gelgi, AA muhabirine, 2014’te 2 metre 13 santimetre ile “dünyanın 18 yaş altı en uzun genç kızı”, bu yıl ise 2 metre 15 santimetre ile “dünyanın un uzun uzunluklu hanımı” olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girdiğini söylemiş oldu. Yaklaşık 15 yıl evvel uzamasının durduğunu, iki rekor farkının omurilik eğriliğinden kaynaklandığını belirten Gelgi, bir daha rekor sahibi olduktan daha sonra fazlaca tebrik aldığını, bunun kendisini keyifli ettiğini lisana getirdi. Gelgi, web geliştirme işinde çalıştığını kaydederek, “Bu alanda kendimi olabildiğince geliştirmek istiyorum. Mesleğimi güzel noktaya getirmek istiyorum. Birfazlaca hayalim var lakin gerçekleşince bahsetmeyi yeğleyen biriyim.” dedi.
En büyük destekçisinin ailesi olduğunu vurgulayan Gelgi, şöyleki konuştu: “Fiziksel olarak sorunlarım var, dayanağa gereksinim duyuyorum, ailem daima yanımda. Benim bir hastalığım yok, weaver sendromu her ne kadar hastalık olarak tanımlansa da ben şu anda hasta bir birey değilim. Yalnızca sendromun getirdiği kimi özellikler var. Sendromun getirdiği rahatsızlıkları doğduğumdan bu yana geçirdiğim tedaviler ve ameliyatlarla hallettik. Bir sorunum yok. En büyük zorluğum, fizikî mobilizasyon külfeti.” Rumeysa Gelgi, kısa müddetli yürüyebildiğini, tekerlekli sandalyeyle ulaşımını sağlayabildiğini belirterek, “Bir rampa yapıldığında tekerlekli sandalye kullanıcılarının kullanabileceği oranda yapılmasını yahut rampaların önüne otomobil park edilmemesini istiyorum. Engelli park yerlerinin sağlıklı bireyler tarafınca doldurulmaması daha hoş olur.” sözlerini kullandı.
Şu ana kadar hiç uçakla seyahat etmediğini, bütün seyahatlerini kara yoluyla yaptığını lisana getiren Gelgi, hiç yurt dışına çıkmadığını söylemiş oldu. İki saat oturabilse de daha sonrasında uzanıp dinlenme gereksinimi hissettiğini tabir eden Gelgi, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Oturarak uçak seyahatleri benim için epey mümkün olmuyor. Uçak seyahati yapmam için uzanabileceğim bir alan olması gerekiyor. Bunu da uçaklardaki standart koltuklarda yapamıyoruz. Burada fizikî özelliklerim, sorunlarım devreye giriyor. Birincisi epeyce uzun uzunluklu olmam, yatırılabilir koltuklara bile uzanamamam, bir daha diz eklem sorunumdan dolayı epeyce alçak yerlere oturamamam… 50-55 santimetreden daha alçak yerlerdeki koltuklara oturamıyorum. Benim için tek opsiyon, uçakta sedye üzerinde seyahat etmek lakin maalesef bu fazlaca külfetli bir müddetç.”
Gelgi, öbür ülkelere seyahat etmek istediğini lisana getirerek, “En büyük değerlerimden birisi, dünyanın farklı ülkelerini görmek, farklı kültürleri deneyimlemek. Farklı ülkelerden teklifler aldım. Birinci rekortmen olduğumda Polonya ve Fransa’dan teklif almıştım. Bu kere Rusya’dan bir davet aldım. Maalesef hiç birine gidemedim, olağan olarak gitmek isterim.” diye konuştu.