Doçent Tabip Çiçek’ten korkutan açıklama: Önümüzdeki günlerde öbür mutasyonlar çıkacak
Doğu Karadeniz’de çay ve fındık hasat sezonlarıyla başlayan göçlerle koronavirüs olaylarında yaşanan artış, Sıhhat Bakanlığı’nın vilayetlere bakılırsa her 100 bin şahısta görülen Covid-19 olay sayılarına ait şimdiki paylaşımına yansıyor. Rize’deki hastanelerde ek Covid-19 servisleri açılırken, ağır bakım servisleri de dolma düzeyine geldi. İl Sıhhat Müdürlüğü’nün aldığı kararla, kentte hastanelere randevusuz hasta kabul edilmezken, çabucak hemen aşı yaptırmamış vatandaşlara ise uzmanlardan aşı olmaları daveti yapılıyor.
Toplam 416 bin 751 kişinin aşılandığı Rize’de, yalnızca birinci doz aşı yaptıranların sayısı 37 bin 95, her iki doz uygulanan kişi sayısı ise 166 bin 271 oldu. Kent nüfusunun yüzde 48,28’i her iki doz aşıyı yaptırırken, yalnızca bir doz aşı yaptıranlar yüzde 10,77, hiç aşı yaptırmayanların oranı ise yüzde 40,94 olduğu görülüyor.
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi ve Covid-19 Yetkilendirilmiş Teşhis Laboratuvarı Vilayet Koordinatörü Doçent Doktor Ayşegül Çopur Çiçek, hastanelerde yatanların çoğunluğunun aşısız olduğunu belirtti. Çiçek, “Genelde aşı olmayanlar, aşı karşıları biraz daha genç küme. Bu da aslına bakarsan ağır hastalıklar tablosu ve ağır bakıma yatışlar olarak bu duruma yansıdı. Sistemli aşı olanlar daha fazlaca 50 yaş üstü olduğu için hastanelerde ağır bakıma yatış ve ağır hastalık tablosunda yaşlıların daha az olduğunu görüyoruz. ötürüsıyla genç popülasyonun aşı aykırısı olmasının tesirlerini hastalık olarak, hadise olumlulukları olarak görüyoruz” dedi.
‘AŞI AKSİLİĞİ YAPMADAN AŞILARIMIZI OLALIM’
Aşı zıtlığında toplumsal medyanın epey tesirli olduğunu belirten Doçent Doktor Çiçek, “Kendi ortalarında bilhassa ‘DNA’mızla oynanacak, mikroçipler yerleştiriliyor yahut aşının yan tesirleri fazlaca fazla, kısırlık durumlarına yol açacak’ üzere bir hayli bilgi kirliliği dolaşıyor. Bununla ilgili önemli manada yapılmış çalışmalar var. Onları okumalarını tavsiye ediyorum. Aşının koruyuculuğu birtakım yan tesirlerinden çok epeyce daha ön planda. O yüzden ‘aşıyı olmamaktan’ epey, ‘aşıyı olursam ağır hastalık tablosunda olmayacağım, ağır bakıma düşmeyeceğim yahut daha yavaşça geçireceğim’ diye düşünülmeli. Aşıyı ‘Covid’e yakalanmayalım’ diye olmuyoruz. ‘Aşı olsak bile bu virüsle karşı karşıya gelebiliriz fakat ağır geçirmeyelim’ diye oluyoruz. Bu yüzden de toplumsal bağışıklık hayli değerli. Aşı yaptırmış şahıslar aslında aşı olmayanları da korumuş oluyorlar. O yüzden aşı tersliği yapmadan aşılarımızı olmamız lazım” diye konuştu.
‘İNGİLTERE VARYANTINI GÖRMEZ OLDUK’
İleriki süreçte öteki mutasyonların da görülebileceğini kaydeden Çiçek, “Birkaç hafta öncesinde günlük test ortalamamız 750-800 bandındayken şu anda günlük test sayımız iki binleri bulmaya başladı. Bunun da yaklaşık yüzde 25’ini müspet hadiseler olarak raporlamak durumunda kalıyoruz. Daha evvel bu olumlu olaylarında yüzde 90’ı İngiltere varyantıyken, son dört beş gündür İngiltere varyantını hiç görmez olduk. Delta varyantı yüzde 35-40’lar düzeyinde, geriye kalan yüzde 60-70’lik kesim ise elimizdeki mevcut kitin çabucak hemen tespit edemediği öteki kuşkulu varyantlar olarak kayıtlarımıza geçiyor. Bu da virüsün değişimlerini süratli bir biçimde devam ettirdiğini ve ileriki süreçlerde deltadan, Delta plustan diğer mutasyonları da konuşacağımız manasına geliyor” sözlerinde bulundu.
‘İNSANLAR AŞI OLMAKTAN KAÇIYOR’
Kentte yaşayan Resmiye Bostan, her insanın aşısını olması gerektiğini söyleyerek, “Maske her insanın kolunda duruyor. Paklığa dikkat eden, kalabalıktan kaçan yok. Bu kadar tedbirsizlik içerisinde olaylar niçin artmasın ki? Ben 3’üncü aşımı oldum fakat birçok kimse daha hiç aşı olmadı. Diyorlar ki 10 sene daha sonra yan tesirleri çıkacak. Beşerler aşı olmaktan kaçıyor” dedi.
‘GENÇLERE TAVSİYEM ÇABUCAK AŞI OLSUNLAR’
Asiye Kaya da “İl haricinden gelenler epey oldu Rize’ye. Her şey de özgür olunca beşerler parklara, sokaklara koşturdu. Cenaze, düğün derken, işte olaylar bu düzeye geldi. Ben 3’üncü aşımı da oldum lakin olmayanların sayısı fazlaca fazla. Aşı olmayan, öbürüne ‘Sen de olma’ diye söylüyor. Hele de gençler birbirlerinin beyinlerini yıkıyor. Gençlere tavsiyem çabucak aşı olsunlar” diye konuştu.
Ateş Hatinoğlu ise “Halkımızda önemli bir duyarsızlık var ve kurallara karşı direnç gösteriyorlar. Daha hassas olup kurallara riayet etmeyi öğrenmeliyiz. Gençler, ‘hasta olursam yavaşça atlatırım’ niyetiyle ve aşıyla ilgili ortaya atılan spekülasyonlar sebebiyle aşı olmaya yanaşmıyor. Hasta olduklarında ailelerine bulaştırarak ziyan vereceklerini unutmamaları lazım” dedi.
KAYNAK: DHA
Doğu Karadeniz’de çay ve fındık hasat sezonlarıyla başlayan göçlerle koronavirüs olaylarında yaşanan artış, Sıhhat Bakanlığı’nın vilayetlere bakılırsa her 100 bin şahısta görülen Covid-19 olay sayılarına ait şimdiki paylaşımına yansıyor. Rize’deki hastanelerde ek Covid-19 servisleri açılırken, ağır bakım servisleri de dolma düzeyine geldi. İl Sıhhat Müdürlüğü’nün aldığı kararla, kentte hastanelere randevusuz hasta kabul edilmezken, çabucak hemen aşı yaptırmamış vatandaşlara ise uzmanlardan aşı olmaları daveti yapılıyor.
Toplam 416 bin 751 kişinin aşılandığı Rize’de, yalnızca birinci doz aşı yaptıranların sayısı 37 bin 95, her iki doz uygulanan kişi sayısı ise 166 bin 271 oldu. Kent nüfusunun yüzde 48,28’i her iki doz aşıyı yaptırırken, yalnızca bir doz aşı yaptıranlar yüzde 10,77, hiç aşı yaptırmayanların oranı ise yüzde 40,94 olduğu görülüyor.
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi ve Covid-19 Yetkilendirilmiş Teşhis Laboratuvarı Vilayet Koordinatörü Doçent Doktor Ayşegül Çopur Çiçek, hastanelerde yatanların çoğunluğunun aşısız olduğunu belirtti. Çiçek, “Genelde aşı olmayanlar, aşı karşıları biraz daha genç küme. Bu da aslına bakarsan ağır hastalıklar tablosu ve ağır bakıma yatışlar olarak bu duruma yansıdı. Sistemli aşı olanlar daha fazlaca 50 yaş üstü olduğu için hastanelerde ağır bakıma yatış ve ağır hastalık tablosunda yaşlıların daha az olduğunu görüyoruz. ötürüsıyla genç popülasyonun aşı aykırısı olmasının tesirlerini hastalık olarak, hadise olumlulukları olarak görüyoruz” dedi.
‘AŞI AKSİLİĞİ YAPMADAN AŞILARIMIZI OLALIM’
Aşı zıtlığında toplumsal medyanın epey tesirli olduğunu belirten Doçent Doktor Çiçek, “Kendi ortalarında bilhassa ‘DNA’mızla oynanacak, mikroçipler yerleştiriliyor yahut aşının yan tesirleri fazlaca fazla, kısırlık durumlarına yol açacak’ üzere bir hayli bilgi kirliliği dolaşıyor. Bununla ilgili önemli manada yapılmış çalışmalar var. Onları okumalarını tavsiye ediyorum. Aşının koruyuculuğu birtakım yan tesirlerinden çok epeyce daha ön planda. O yüzden ‘aşıyı olmamaktan’ epey, ‘aşıyı olursam ağır hastalık tablosunda olmayacağım, ağır bakıma düşmeyeceğim yahut daha yavaşça geçireceğim’ diye düşünülmeli. Aşıyı ‘Covid’e yakalanmayalım’ diye olmuyoruz. ‘Aşı olsak bile bu virüsle karşı karşıya gelebiliriz fakat ağır geçirmeyelim’ diye oluyoruz. Bu yüzden de toplumsal bağışıklık hayli değerli. Aşı yaptırmış şahıslar aslında aşı olmayanları da korumuş oluyorlar. O yüzden aşı tersliği yapmadan aşılarımızı olmamız lazım” diye konuştu.
‘İNGİLTERE VARYANTINI GÖRMEZ OLDUK’
İleriki süreçte öteki mutasyonların da görülebileceğini kaydeden Çiçek, “Birkaç hafta öncesinde günlük test ortalamamız 750-800 bandındayken şu anda günlük test sayımız iki binleri bulmaya başladı. Bunun da yaklaşık yüzde 25’ini müspet hadiseler olarak raporlamak durumunda kalıyoruz. Daha evvel bu olumlu olaylarında yüzde 90’ı İngiltere varyantıyken, son dört beş gündür İngiltere varyantını hiç görmez olduk. Delta varyantı yüzde 35-40’lar düzeyinde, geriye kalan yüzde 60-70’lik kesim ise elimizdeki mevcut kitin çabucak hemen tespit edemediği öteki kuşkulu varyantlar olarak kayıtlarımıza geçiyor. Bu da virüsün değişimlerini süratli bir biçimde devam ettirdiğini ve ileriki süreçlerde deltadan, Delta plustan diğer mutasyonları da konuşacağımız manasına geliyor” sözlerinde bulundu.
‘İNSANLAR AŞI OLMAKTAN KAÇIYOR’
Kentte yaşayan Resmiye Bostan, her insanın aşısını olması gerektiğini söyleyerek, “Maske her insanın kolunda duruyor. Paklığa dikkat eden, kalabalıktan kaçan yok. Bu kadar tedbirsizlik içerisinde olaylar niçin artmasın ki? Ben 3’üncü aşımı oldum fakat birçok kimse daha hiç aşı olmadı. Diyorlar ki 10 sene daha sonra yan tesirleri çıkacak. Beşerler aşı olmaktan kaçıyor” dedi.
‘GENÇLERE TAVSİYEM ÇABUCAK AŞI OLSUNLAR’
Asiye Kaya da “İl haricinden gelenler epey oldu Rize’ye. Her şey de özgür olunca beşerler parklara, sokaklara koşturdu. Cenaze, düğün derken, işte olaylar bu düzeye geldi. Ben 3’üncü aşımı da oldum lakin olmayanların sayısı fazlaca fazla. Aşı olmayan, öbürüne ‘Sen de olma’ diye söylüyor. Hele de gençler birbirlerinin beyinlerini yıkıyor. Gençlere tavsiyem çabucak aşı olsunlar” diye konuştu.
Ateş Hatinoğlu ise “Halkımızda önemli bir duyarsızlık var ve kurallara karşı direnç gösteriyorlar. Daha hassas olup kurallara riayet etmeyi öğrenmeliyiz. Gençler, ‘hasta olursam yavaşça atlatırım’ niyetiyle ve aşıyla ilgili ortaya atılan spekülasyonlar sebebiyle aşı olmaya yanaşmıyor. Hasta olduklarında ailelerine bulaştırarak ziyan vereceklerini unutmamaları lazım” dedi.
KAYNAK: DHA