Diyanet İşleri Lideri Erbaş’tan Ramazan iletisi

baboli

Global Mod
Global Mod
Diyanet İşleri Lideri Erbaş’tan Ramazan iletisi
Ramazan ayının her şeydilk evvel bir Kur’an ayı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erbaş, “İnsanlık için bir hidayet, rahmet ve şifa kaynağı olarak gönderilen Kur’an-ı Kerim bu ayda indirilmiştir. Bin aydan daha iyi olan Kadir Gecesi’nde nazil olmaya başlayan büyük kitabımız, günah ve isyan ateşinin kavurucu tesiriyle çoraklaşmış yüreklere ab-ı hayat olmuş; cehaletin karanlığında kaybolan, varoluşun manasını unutan, kendine ve Rabbine yabancılaşan insanlığı bir daha fıtratıyla buluşturmuştur” diye konuştu.

Prof. Dr. Erbaş bildirisine şöyleki devam etti:

“Kur’an’la mübarek kılınan ve bünyesinde biroldukça ibadeti barındıran Ramazan ayı, bir ibadet ve tefekkür periyodudur. Bu aya mahsus ibadetlerin başında ise oruç ibadeti gelir. Hakikaten aziz rabbimiz, Ramazan ayına ulaşanların bu ayı oruçlu geçirmelerini emretmiştir. ‘Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizdilk evvelkilere farz kılındığı üzere size de farz kılındı’ (Bakara,183) fermanıyla da orucun sorumluluk şuurunu canlı tutan bir ibadet olduğuna dikkat çekmiştir. Allah Rasulü (s.a.s.) de ‘Kim inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır’ mealindeki hadis-i şerifiyle orucun insanın kalbini arındıran ve düzgünleştiren istikametine vurgu yapmıştır. Allah’ın lütuf ve rahmetinin müminler üzerine sağanak misali yağdığı Ramazan ayı tam manasıyla af ve mağfiret mevsimidir. Sevgili Peygamberimiz, bu ayda ‘cennet kapılarının açıldığını, cehennem kapılarının kapatıldığını ve şeytanların zincire vurulduğunu’ haber vermiştir. ötürüsıyla hayra yönelmenin her zamankinden daha faziletli olduğu bir vakit dilimi olarak Ramazan, kendimizle yüzleşmemiz, kitabımızla buluşmamız, ömrümüzü muhasebe etmemiz, yanılgı ve günahlarımızdan arınarak bütün benliğimizle Rabbimize yönelmemiz için eşsiz bir fırsattır. ötürüsıyla bu ayda oruç tutmanın yanı sıra kucak kucak Kur’an okumalı, tefekkür ve tezekkür ederek, dua, tövbe ve istiğfarda bulunmalıyız. Başka yandan Ramazan ayı bir paylaşma, yardımlaşma ve dayanışma mevsimidir. Bu ayda vereceğimiz fitrelerimiz, zekâtlarımız, sadakalarımız ve yapacağımız tüm güzelliklerimiz, Aziz Rabbimizin bizlere bahşettiği sayısız nimetlere karşılık bir şükür borcudur. Bu sebeple yeterliliklerin kat kat karşılık bulacağı bu günlerde gereksinim sahibi kardeşlerimize, fakirlere, kimsesizlere, yetimlere el uzatmak, onların gereksinimlerini gidermek öncelikli misyonumuz olmalıdır. Bize umut bağlayan, bizden bir yardım eli bekleyen kardeşlerimizin meşakkatlerini bir nebze de olsa giderebilmek bizim için en büyük kazanım olacaktır. ötürüsıyla zekât, fitre, sadaka ve iftar sofralarımızla yeterliliği ve rahmeti çoğaltmanın çabası içerisinde olalım. Unutmayalım ki zekâtlarımız, fitrelerimiz, sadakalarımız ve tüm güzelliklerimiz, bizi bedelli kılan inancımıza ve Rabbimize karşı samimiyetimizin, sadakatimizin ve dürüstlüğümüzün bir göstergesidir. Hiç elbet Büyük Rabbimiz, verdiklerimizden daha güzelini Ramazan’ın rahmetiyle bizlere ihsan edecektir. Bu şuurla ihya edeceğimiz Ramazan ayı hiç elbet bizlere dünyanın badire ve aksiliklerine karşı kuvvetli bir duruş kazandıracaktır. İbadetlerimizdeki ihlas, samimiyet, sebat ve devamlılık ise bizleri Allah’ın sonsuz rahmetine, mağfiretine ve isteğine ulaştıracaktır. Bu his ve kanılarla rahmet ayı Ramazan’ın gönüllerimize ferahlık, hanelerimize huzur, ülkemize rahmet ve tüm İslâm âlemine hayırlar getirmesini diliyorum. Dualarımızı ve güzelliklerimizi insanlığın kurtuluşuna vesile kılmasını, Ramazan-ı Şerif’le bir arada tüm yeryüzünü, selamet ve sekinet yurduna dönüştürmesini Aziz Rabbimizden niyaz ediyorum.”

KAYNAK: İHA
 
Üst