Diyanet İşleri Lideri Erbaş, “İslamofobi” sözünün oluşmasının yanlış olduğunu söylemiş oldu
Resmi ziyaret kapsamında Pakistan’da bulunan Erbaş, Lahor’da Minhaj Üniversitesinde “İbn-i Sina Kütüphane ve Araştırma Merkezi’nin” açılışını yaptı ve burada düzenlenen konferansta konuştu.
Erbaş, Avrupa’daki üniversitelerin öğrenci değişim programlarına işaret ederek İslam ülkeleri üniversiteleri içinde öğretim üyesi, öğrenci değişimi ve teknolojik gelişmeler kapsamında iş birliği yapılması gerektiğini söylemiş oldu.
Türkiye’nin Mevlana Değişim Programı’na atıfta bulunan Erbaş, Minhaj Üniversitesi ile bu programı gerçekleştirebileceklerini kaydetti.
İslam, barışı bildiri eder
Erbaş, yanlış İslam anlayışının İslamofobiklerin ekmeğine yağ süreceğini ve İslam terslerinin anlayışlarına taban hazırlayacağını vurgulayarak “İslamofobi sözünün oluşmasının yanlış olduğunu, yanlışsız olmadığını söylüyorum. Yanlış birtakım İslam anlayışlarına sahip olan marjinal kümelere bakarak bu biçimde bir kavramın oluşturulması büyük bir haksızlıktır.” diye konuştu.
İslam’ın her vakit sevgiyi, muhabbeti ve barışı bildiri ettiğini söyleyen Erbaş, “Buna karşın barış dininin kitabına, peygamberinin hayatına bakmadan yalnızca onu yanlış uygulayan marjinal kümelere bakarak bütün Müslümanları adeta korkulacak insanlarmış üzere göstermek hayli büyük bir haksızlıktır, yanlış anlayıştır.” tabirlerini kullandı.
Erbaş, bu mantıkla isimlendirme yoluna gidilecek olursa bugün fazlaca rahat biçimde “Judaizmofobi” sözünü kullanabileceğini lisana getirerek Siyonist Musevilerin senelerdan beri Filistinli Müslümanlara zulmettiğini anımsattı.
Siyonist Museviler yüzünden bütün Musevileri içerisine alacak bir kavramı nasıl kullanabileceğini sorgulayan Erbaş, “Hindistan’da Müslümanlara zulmeden Hindular için bütün Hinduları içine alacak biçimde ‘Hinduizmofobi’ nasıl diyemiyorsam, İslamofobi sözünü de kullanmamak lazım.” dedi.
Yanlış din anlayışları vurgusu
Erbaş, Myanmar’da Müslümanları adeta katleden Budistler için “Budizmofobi” sözünü kullanmadığını, onlardan da İslamofobi denmemesini istemenin kendisinin hakkı olduğunu söylemiş oldu.
Yanlış din anlayışlarını bir dinin mensuplarının tamamına yansıtmamak gerektiğine dikkati çeken Erbaş, İslamofobi için de bunun geçerli olduğunu ama Müslümanlar olarak buna yer hazırlamamak gerektiğini kaydetti.
“Müslümanların medyada denetimi yok”
Sivil Toplum Örgütü Milletlerarası Minhajul Kur’an’ın Lideri Dr. Hüseyin Muhiddin Kadri, burada yaptığı açıklamada, Müslüman ümmetinin görünümünün durumunu savunmak için Müslümanların ne milletlerarası ne de toplumsal medya üzerinde denetimi olmadığını söylemiş oldu.
Kadri, bugün hiç bir Müslümanın Facebook gibisi platformlara sahip olmadığını söz ederek bu alanda Müslümanların zorluklarla karşı karşıya olduğunu kaydetti.
KAYNAK: AA
Resmi ziyaret kapsamında Pakistan’da bulunan Erbaş, Lahor’da Minhaj Üniversitesinde “İbn-i Sina Kütüphane ve Araştırma Merkezi’nin” açılışını yaptı ve burada düzenlenen konferansta konuştu.
Erbaş, Avrupa’daki üniversitelerin öğrenci değişim programlarına işaret ederek İslam ülkeleri üniversiteleri içinde öğretim üyesi, öğrenci değişimi ve teknolojik gelişmeler kapsamında iş birliği yapılması gerektiğini söylemiş oldu.
Türkiye’nin Mevlana Değişim Programı’na atıfta bulunan Erbaş, Minhaj Üniversitesi ile bu programı gerçekleştirebileceklerini kaydetti.
İslam, barışı bildiri eder
Erbaş, yanlış İslam anlayışının İslamofobiklerin ekmeğine yağ süreceğini ve İslam terslerinin anlayışlarına taban hazırlayacağını vurgulayarak “İslamofobi sözünün oluşmasının yanlış olduğunu, yanlışsız olmadığını söylüyorum. Yanlış birtakım İslam anlayışlarına sahip olan marjinal kümelere bakarak bu biçimde bir kavramın oluşturulması büyük bir haksızlıktır.” diye konuştu.
İslam’ın her vakit sevgiyi, muhabbeti ve barışı bildiri ettiğini söyleyen Erbaş, “Buna karşın barış dininin kitabına, peygamberinin hayatına bakmadan yalnızca onu yanlış uygulayan marjinal kümelere bakarak bütün Müslümanları adeta korkulacak insanlarmış üzere göstermek hayli büyük bir haksızlıktır, yanlış anlayıştır.” tabirlerini kullandı.
Erbaş, bu mantıkla isimlendirme yoluna gidilecek olursa bugün fazlaca rahat biçimde “Judaizmofobi” sözünü kullanabileceğini lisana getirerek Siyonist Musevilerin senelerdan beri Filistinli Müslümanlara zulmettiğini anımsattı.
Siyonist Museviler yüzünden bütün Musevileri içerisine alacak bir kavramı nasıl kullanabileceğini sorgulayan Erbaş, “Hindistan’da Müslümanlara zulmeden Hindular için bütün Hinduları içine alacak biçimde ‘Hinduizmofobi’ nasıl diyemiyorsam, İslamofobi sözünü de kullanmamak lazım.” dedi.
Yanlış din anlayışları vurgusu
Erbaş, Myanmar’da Müslümanları adeta katleden Budistler için “Budizmofobi” sözünü kullanmadığını, onlardan da İslamofobi denmemesini istemenin kendisinin hakkı olduğunu söylemiş oldu.
Yanlış din anlayışlarını bir dinin mensuplarının tamamına yansıtmamak gerektiğine dikkati çeken Erbaş, İslamofobi için de bunun geçerli olduğunu ama Müslümanlar olarak buna yer hazırlamamak gerektiğini kaydetti.
“Müslümanların medyada denetimi yok”
Sivil Toplum Örgütü Milletlerarası Minhajul Kur’an’ın Lideri Dr. Hüseyin Muhiddin Kadri, burada yaptığı açıklamada, Müslüman ümmetinin görünümünün durumunu savunmak için Müslümanların ne milletlerarası ne de toplumsal medya üzerinde denetimi olmadığını söylemiş oldu.
Kadri, bugün hiç bir Müslümanın Facebook gibisi platformlara sahip olmadığını söz ederek bu alanda Müslümanların zorluklarla karşı karşıya olduğunu kaydetti.
KAYNAK: AA