Coşkun Başbuğ: NATO’yu canlandıracak tek şey var; Rusya’yı tekrar harekete geçirmek
Rusya ve Ukrayna içindeki kriz dünyayı huzursuz ediyor. Haftalardır Rusya’nın Ukrayna sonundaki askeri hareketliliği niçiniyle telaşlar tırmanırken, ABD ve Batı medyası Rusya’nın 16 Şubat’ta Ukrayna’yı işgal edeceğini sav etti.
UKRAYNA, 16 ŞUBAT’TA RUSYA’DAN BÜYÜK ÇAPLI BİR ATAK ÖNGÖRMEDİĞİNİ AÇIKLADI
Ukrayna Ulusal Savunma ve Güvenlik Kurul Lideri Oleskiy Danilov, kelam konusu tezler üzerine basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Durumun büsbütün denetim altında olduğunu belirten Danilov, 16 yahut 17 Şubat’ta Rusya’dan büyük çaplı bir atak öngörmediklerini söz etti. Danilov, lakin Rus tarafının provokasyon gerçekleştirebileceğine dikkati çekerek, buna da hazırlıklı olduklarını söylemiş oldu.
RUSYA, İŞGAL ARGÜMANLARINI “ENFORMASYON TERÖRÜ” OLARAK TANIMLADI
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, ABD ve Batı medya tarafınca öne sürelen işgal argümanları için “enformasyon terörü” yorumunda bulundu. Lavrov, “Tatbikatları, kimin ne düşündüğü, nasıl bir histeri yarattığına yahut gerçek bir enformasyon terörü yarattığına bakmadan gerçekleştiriyoruz” sözlerini kullandı.
Pekala bölgede neler oluyor? Rusya ve Ukrayna krizinin perde ardında neler var? Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, hususla ilgili sabah.com.tr’ye özel açıklamalarda bulundu. İşte ayrıntılar…
“GÜÇLER SAVAŞI”… ABD NE AKDENİZ’DE NE AFRİKA’DA NE DE LİBYA’DA VARLIK GÖSTEREMEDİ
Coşkun Başbuğ, şu tabirleri kullandı:
“Ukrayna ve Rusya içinde gösterilen krizin aslında hakikat ismi, Rusya ve ABD içinde yaşanan ‘Güçler Savaşı’dır. Bu krizde hem Rusya’nın birebir vakitte ABD’nin istikrar savaşı sürdürdüğünü bilmekte yarar var. Bölgede yaşanan sıkıntıların sebebini direkt Ukrayna’ya bağlamak yanlış olur. ABD, aslında Trump devrindeki kaybettiği o dengeyi yine sağlamak istiyor. Rusya-Ukrayna krizinde ABD açısından birinci gaye bu. Rusya açısında baktığımızda ise 1991’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) dağıldıktan daha sonra kaybettiği prestiji bir daha kazanmak istiyor. Rusya bu bahiste önemli bir yol katetti. Zira Trump periyodunda ABD kendi içerisinde yaşadığı kaostan dolayı ne Akdeniz’de ne Afrika’da ne de Libya’da varlık gösteremedi.
O devirde herkes birbirine şu soruyu sordu; Ortada Libya krizi var. Türkiye burada önemli bir durum aldı. Fransa, İsviçre, Almanya ve Avrupa’da birkaç devlet Türkiye’nin karşısında blok oluşturmaya çalıştı. Fransa ve Rusya bir anda alana indi. Fransa-Rusya iş birliğini konuşur olduk. ABD nerede? Hiç sesi çıkmıyor. Herkes bu soruyu sordu.
bu biçimdeda belirtmiştim; ABD şu an kendi ortasındaki iç savaşı yaşıyor. Şayet Trump kanadı kazanırsa, ABD’yi bundan daha sonra pek dünya sahnesinde görmek mümkün değil. Zira Trump’ın seçimde vaadi, ‘İçimize kapanacağız ve artık dünyanın jandarması olmayı bırakacağız.’ oldu. Trump bunu uygulama konusunda adımlar attı. Ancak her seferinde global kanat, FETÖ gibisi yapılanma anında devreye girdi ve Başkan’ı yalanlarcasına da bu süreci durdurmak ismine onu engellediler. Başarılı oldular. ‘Suriye’de DEAŞ bitti, konutumuza dönüyoruz’ dedikten daha sonra ABD’nin şahin kanatları ‘Öyle bir şey yok. ABD bölgede varlığını sürdürecektir. Zira DEAŞ tehdidi vardır.’ dediler.
O süreç içerisinde Rusya bu boşluğu uygun kıymetlendirdi ve bir anda Suriye’de kendisine yer buldu. Akdeniz’e indi, Afrika devletleri ile ilgili değerli ataklarda bulundu. Orada Fransa-Rusya içinde güç savaşı yaşandı.
BİDEN’IN SÖYLEMİ: ESKİ ABD GERI DÖNÜYOR
Trump kanadı seçimi kaybedince, Biden’ı getiren o global kanat, epey net bir cümle kurdurttu: Eski ABD geri dönüyor… ABD’nin eski yayılmacı ve işgalci siyasetleri geri geliyor. yine dengeyi korumak için dünyada kıymetli ataklar yapacaklarını söylüyorlar. Biden seçimi kazandığında, ABD’nin birinci etapta Suriye ve Irak’ta varlık gösterme yarışına gireceğini ve ardından Kafkaslar ile Orta Doğu bölgelerinde kendilerine alan açmaya çalışacağını söylemiş oldum. ABD bunların hepsini yaptı.
ABD’NİN NATO ÜZERİNDEN YAYILMACI SİYASETİ
Biden kaldığı yerden, ABD’nin yayılmacı siyasetini sürdürüyor. Bunu da ABD her zamanki üzere NATO üzerinden yapmak istiyor. Zira ABD NATO üzerinden üsler kuruyor, ülkelere giriyor, darbeler yapıyor, silah satıyor. NATO üzerinden her şeyi kılıflandırarak, memleketler arası bir sorun varmış üzere (Irak işgali) gösteriyor. ABD, bu biçimde bir yapıyı kaybetmek istemiyor.
“NATO’YU CANLANDIRMANIN TEK BİR YOLU VARDI RUSYA’YI tekrar HAREKETE GEÇİRMEK”
ABD, Stoltenberg’e bakılırsave geldiği birinci vakit; ‘NATO’yu bir daha nasıl güçlendiririz? Müttefikler içindeki alakalar nasıl canlandırılır? Mevcut ve gelecekteki tehditlere nasıl karşı koymalıyız?’ üzere bir çalışma öneren sorular söylemiş oldu. Stoltenberg, 10 kişilik heyetle yaptığı çalışmalar kararında bir rapor hazırladı. O raporda aslında dikkat çeken vurgu ‘NATO ruhunu yitirdi’ oldu. Bu ABD için ‘O ruhu canlandıracak önlemler al’ demektir.
NATO’yu canlandıracak tek şey var; Rusya’yı yeniden harekete geçirmek. Bu durumda ABD’nin yapacağı tek iş, Rusya’yı kışkırtıp, saldırgan siyasetlerini izletmek ve bunun kararında da Avrupa devletlerine ‘Rusya eski günlerine geri dönüyor’ dedirtmek. ABD, bunu yaparken Rusya üzerinden bir müddetç yürütebileceğini düşündü. Karadeniz tatbikatlardan tansiyonu tırmandıracağını ve çatışma noktasına geleceğini düşündü. Ancak ABD’nin hesap edemediği tek bir nokta vardı; Avrupa’daki NATO’nun devletleri ABD ile birlikte olmayı düşünmüyorlardı.
“ABD’NİN BURADA KAYGISI UKRAYNA DEĞİL, NATO’YU KAYBETMEKTEN KORKUYOR”
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmak üzere bir niyeti yok. Rusya mevcut durumunu müdafaayı düşünüyor. Ukrayna Batı’nın kendini yalnız bırakacağını fazlaca uygun biliyor. ABD’nin de kendini kullandığını fark etti. Coğrafyada ipiyle kuyuya inilecek tek ülke Türkiye. ötürüsıyla Türkiye oyunu bozup süreci olağanlaştıracak tek aktör. Bu niçinle Rusya ve Ukrayna tarafınca epey büyük kabul görüyor. Rus yetkili, kimi askeri birliklerin geri çekileceğini ve kimi tatbikatların sona ereceğini deklare etti. Bunlar bu dediğim sürecin hazırlığı. Rusya’nın bu biçimde bir niyeti yok. ABD’nin kurduğu oyun elinde patladı. ABD’nin burada tasası Ukrayna değil, NATO’yu kaybetmekten korkuyor. Zira NATO’da birlik ve birliktelik olmadığı için ABD bu yolda uzaklık katedemedi.
Bölgede tansiyon yavaş yavaş düşecek. Tansiyonu düşürecek ülke de Türkiye’dir.”
KAYNAK: SABAH – HALİL İBRAHİM DAVA
Rusya ve Ukrayna içindeki kriz dünyayı huzursuz ediyor. Haftalardır Rusya’nın Ukrayna sonundaki askeri hareketliliği niçiniyle telaşlar tırmanırken, ABD ve Batı medyası Rusya’nın 16 Şubat’ta Ukrayna’yı işgal edeceğini sav etti.
UKRAYNA, 16 ŞUBAT’TA RUSYA’DAN BÜYÜK ÇAPLI BİR ATAK ÖNGÖRMEDİĞİNİ AÇIKLADI
Ukrayna Ulusal Savunma ve Güvenlik Kurul Lideri Oleskiy Danilov, kelam konusu tezler üzerine basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Durumun büsbütün denetim altında olduğunu belirten Danilov, 16 yahut 17 Şubat’ta Rusya’dan büyük çaplı bir atak öngörmediklerini söz etti. Danilov, lakin Rus tarafının provokasyon gerçekleştirebileceğine dikkati çekerek, buna da hazırlıklı olduklarını söylemiş oldu.
RUSYA, İŞGAL ARGÜMANLARINI “ENFORMASYON TERÖRÜ” OLARAK TANIMLADI
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, ABD ve Batı medya tarafınca öne sürelen işgal argümanları için “enformasyon terörü” yorumunda bulundu. Lavrov, “Tatbikatları, kimin ne düşündüğü, nasıl bir histeri yarattığına yahut gerçek bir enformasyon terörü yarattığına bakmadan gerçekleştiriyoruz” sözlerini kullandı.
Pekala bölgede neler oluyor? Rusya ve Ukrayna krizinin perde ardında neler var? Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, hususla ilgili sabah.com.tr’ye özel açıklamalarda bulundu. İşte ayrıntılar…
“GÜÇLER SAVAŞI”… ABD NE AKDENİZ’DE NE AFRİKA’DA NE DE LİBYA’DA VARLIK GÖSTEREMEDİ
Coşkun Başbuğ, şu tabirleri kullandı:
“Ukrayna ve Rusya içinde gösterilen krizin aslında hakikat ismi, Rusya ve ABD içinde yaşanan ‘Güçler Savaşı’dır. Bu krizde hem Rusya’nın birebir vakitte ABD’nin istikrar savaşı sürdürdüğünü bilmekte yarar var. Bölgede yaşanan sıkıntıların sebebini direkt Ukrayna’ya bağlamak yanlış olur. ABD, aslında Trump devrindeki kaybettiği o dengeyi yine sağlamak istiyor. Rusya-Ukrayna krizinde ABD açısından birinci gaye bu. Rusya açısında baktığımızda ise 1991’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) dağıldıktan daha sonra kaybettiği prestiji bir daha kazanmak istiyor. Rusya bu bahiste önemli bir yol katetti. Zira Trump periyodunda ABD kendi içerisinde yaşadığı kaostan dolayı ne Akdeniz’de ne Afrika’da ne de Libya’da varlık gösteremedi.
O devirde herkes birbirine şu soruyu sordu; Ortada Libya krizi var. Türkiye burada önemli bir durum aldı. Fransa, İsviçre, Almanya ve Avrupa’da birkaç devlet Türkiye’nin karşısında blok oluşturmaya çalıştı. Fransa ve Rusya bir anda alana indi. Fransa-Rusya iş birliğini konuşur olduk. ABD nerede? Hiç sesi çıkmıyor. Herkes bu soruyu sordu.
bu biçimdeda belirtmiştim; ABD şu an kendi ortasındaki iç savaşı yaşıyor. Şayet Trump kanadı kazanırsa, ABD’yi bundan daha sonra pek dünya sahnesinde görmek mümkün değil. Zira Trump’ın seçimde vaadi, ‘İçimize kapanacağız ve artık dünyanın jandarması olmayı bırakacağız.’ oldu. Trump bunu uygulama konusunda adımlar attı. Ancak her seferinde global kanat, FETÖ gibisi yapılanma anında devreye girdi ve Başkan’ı yalanlarcasına da bu süreci durdurmak ismine onu engellediler. Başarılı oldular. ‘Suriye’de DEAŞ bitti, konutumuza dönüyoruz’ dedikten daha sonra ABD’nin şahin kanatları ‘Öyle bir şey yok. ABD bölgede varlığını sürdürecektir. Zira DEAŞ tehdidi vardır.’ dediler.
O süreç içerisinde Rusya bu boşluğu uygun kıymetlendirdi ve bir anda Suriye’de kendisine yer buldu. Akdeniz’e indi, Afrika devletleri ile ilgili değerli ataklarda bulundu. Orada Fransa-Rusya içinde güç savaşı yaşandı.
BİDEN’IN SÖYLEMİ: ESKİ ABD GERI DÖNÜYOR
Trump kanadı seçimi kaybedince, Biden’ı getiren o global kanat, epey net bir cümle kurdurttu: Eski ABD geri dönüyor… ABD’nin eski yayılmacı ve işgalci siyasetleri geri geliyor. yine dengeyi korumak için dünyada kıymetli ataklar yapacaklarını söylüyorlar. Biden seçimi kazandığında, ABD’nin birinci etapta Suriye ve Irak’ta varlık gösterme yarışına gireceğini ve ardından Kafkaslar ile Orta Doğu bölgelerinde kendilerine alan açmaya çalışacağını söylemiş oldum. ABD bunların hepsini yaptı.
ABD’NİN NATO ÜZERİNDEN YAYILMACI SİYASETİ
Biden kaldığı yerden, ABD’nin yayılmacı siyasetini sürdürüyor. Bunu da ABD her zamanki üzere NATO üzerinden yapmak istiyor. Zira ABD NATO üzerinden üsler kuruyor, ülkelere giriyor, darbeler yapıyor, silah satıyor. NATO üzerinden her şeyi kılıflandırarak, memleketler arası bir sorun varmış üzere (Irak işgali) gösteriyor. ABD, bu biçimde bir yapıyı kaybetmek istemiyor.
“NATO’YU CANLANDIRMANIN TEK BİR YOLU VARDI RUSYA’YI tekrar HAREKETE GEÇİRMEK”
ABD, Stoltenberg’e bakılırsave geldiği birinci vakit; ‘NATO’yu bir daha nasıl güçlendiririz? Müttefikler içindeki alakalar nasıl canlandırılır? Mevcut ve gelecekteki tehditlere nasıl karşı koymalıyız?’ üzere bir çalışma öneren sorular söylemiş oldu. Stoltenberg, 10 kişilik heyetle yaptığı çalışmalar kararında bir rapor hazırladı. O raporda aslında dikkat çeken vurgu ‘NATO ruhunu yitirdi’ oldu. Bu ABD için ‘O ruhu canlandıracak önlemler al’ demektir.
NATO’yu canlandıracak tek şey var; Rusya’yı yeniden harekete geçirmek. Bu durumda ABD’nin yapacağı tek iş, Rusya’yı kışkırtıp, saldırgan siyasetlerini izletmek ve bunun kararında da Avrupa devletlerine ‘Rusya eski günlerine geri dönüyor’ dedirtmek. ABD, bunu yaparken Rusya üzerinden bir müddetç yürütebileceğini düşündü. Karadeniz tatbikatlardan tansiyonu tırmandıracağını ve çatışma noktasına geleceğini düşündü. Ancak ABD’nin hesap edemediği tek bir nokta vardı; Avrupa’daki NATO’nun devletleri ABD ile birlikte olmayı düşünmüyorlardı.
“ABD’NİN BURADA KAYGISI UKRAYNA DEĞİL, NATO’YU KAYBETMEKTEN KORKUYOR”
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmak üzere bir niyeti yok. Rusya mevcut durumunu müdafaayı düşünüyor. Ukrayna Batı’nın kendini yalnız bırakacağını fazlaca uygun biliyor. ABD’nin de kendini kullandığını fark etti. Coğrafyada ipiyle kuyuya inilecek tek ülke Türkiye. ötürüsıyla Türkiye oyunu bozup süreci olağanlaştıracak tek aktör. Bu niçinle Rusya ve Ukrayna tarafınca epey büyük kabul görüyor. Rus yetkili, kimi askeri birliklerin geri çekileceğini ve kimi tatbikatların sona ereceğini deklare etti. Bunlar bu dediğim sürecin hazırlığı. Rusya’nın bu biçimde bir niyeti yok. ABD’nin kurduğu oyun elinde patladı. ABD’nin burada tasası Ukrayna değil, NATO’yu kaybetmekten korkuyor. Zira NATO’da birlik ve birliktelik olmadığı için ABD bu yolda uzaklık katedemedi.
Bölgede tansiyon yavaş yavaş düşecek. Tansiyonu düşürecek ülke de Türkiye’dir.”
KAYNAK: SABAH – HALİL İBRAHİM DAVA