Başşehir Kulisi’nde gündem Ukrayna: Putin 50 bin asker kaybını göze aldı
Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet’in sunduğu Başşehir Kulisi programında Ukrayna-Rusya savaşı konuşuldu. Programa savunma Sanayi Uzmanı Davet Doğal Gül, Rusya Araştırmaları Enstitüsü Lideri Prof. Dr. Salih Yılmaz ve Avrupa Birliği ve Balkan Uzmanı Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger konuk oldu.
“64 KİLOMETRİK KONVOY HARKOV KORİDORUNU BEKLİYOR”
Vurulan askeri araçlardan kask ve müdafaa kalkanları çıktığını hatırlatan Yılmaz, Rusya’nın harekatın kısa süreceğini hedeflediğini ve sokaklarda güvenliği sağlamak için hazırlık yaptığını belirtti. Yılmaz, buna karşın savaşın uzun süreceğini söylemiş oldu.
Belarus hududundan giren 64 kilometrelik askeri konvoyun Harkov koridorunun açılmasını beklediğini kaydeden Yılmaz, “Ama Ukrayna yığınağı düzgün yapmış, açmak kolay değil. Kısa müddette açılacak üzere görünmüyor” sözlerini kullandı.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi durumunda Avrupa Birliği’ne hudut komşusu olacağını hatırlatan Yılmaz, “Bu savunma çizgisini Avrupa’nın içine taşıması demek. Bu NATO tarafınca kabul edilebilecek bir şey değil” diye konuştu.
“ABD PATRIOTLARI ‘SATTIM’ DİYEREK VERMELİ”
Ukrayna’ya daha fazlaca askeri yardım yapılması gerektiğini de aktaran Yılmaz, gerekirse ABD’nin Patriot’ları “Sattım” diyerek vermesi gerektiğini söylemiş oldu.
AB ülkelerinin yalnızca NATO’ya odaklanmasının yanlış olduğunun altını çizen Yılmaz, şöyleki devam etti:
“NATO kendi başına karar alıp oraya girmek istemiyor. Rusya ile karşı karşıya gelmekten çekiniyor. BM Genel Şurası’na getirirsiniz, oylama yaparsınız ve milletlerarası meşruiyeti elde edersiniz. Batılı ülkeler yalnızca NATO’ya odaklanarak yanlış yapıyor.
Rusya şu anda kendini baskı altında hissetmiyor. Ekonomik yaptırımlar Rusya’yı durduramaz.”
Gül ise, Rusya’nın da Ukrayna’nın da bölgede hava savunma konusunda tam hakimiyet kuramadığını belirtti. Rusya’nın askeri açıdan fazlaca hafifçee aldığını vurgulayan Gül, “Askeri açıdan bakacak olursak; baştan hayli hafifçee aldılar, düşündükleri biçimde seyretmedi. Uzaması Rusların da Ukraynalıların da aleyhine. Vakit geçtikçe ve Ukraynalıların sert direnişi sürdükçe Rusların kayıplarının dramatik biçimde artacağı epey bariz” tabirlerini kullandı.
“PUTIN ASKERİ KAYIPLARI ÖNEMSEMİYOR”
Acet’in, verilen kayıpları hatırlatarak Putin’in hayli kararlı görünmesini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Gül şunları söylemiş oldu:
“Harp tarihine bakacak olursak Rusların genel hareket biçimi şudur: Onlar ne kadar kayıp verdiklerini fazlaca aldırmaz. Sonuç alana kadar yollarına devam etmek isterler.”
Gül’ün kelamlarına dayanak veren Yılmaz da, “Rusların varsayımı 50 bin kaybı göze aldığını” kaydetti.
“RUSYA KENDİ AYAĞINA ATEŞ EDİYOR”
Ülger ise, Antalya Diplomasi Forumu’nda Türkiye’nin taraflar içinde uzlaşma sağlanması için teklif sunduğunu hatırlattı. Türkiye’nin taraflar içindeki istikrar siyasetinin ehemmiyetine dikkati çeken Ülger, “Bu sorun akşamdan sabaha sona erecek üzere görünmüyor. Ben öngörülerin tam tersine Rusya’nın aslında kendi ayağına ateş ettiği olarak okuyorum” dedi.
TÜRKİYE’NİN ARABULUCUĞU MÜMKÜN OLUR MU?
Rusya’nın kendini güç durumda hissetmediği için masaya oturmak istemeyeceğini belirten Yılmaz, “Hedefe ulaşmadığınız sürece masaya oturduğunuz vakit süreci yavaşlatmış olursunuz. Rus ordusu da ruhsal olarak ‘başarısızız’ diye düşünecek. Rusya Zelenskiy ve Ukrayna halkında yılgınlık ortaya koymadan masaya oturmak” diye konuştu.
Yılmaz, Putin’in beklenen muahedede Donbas ve Kırım’ı konuşmayı dahi kabul etmediğini de kelamlarına ekledi.
UKRAYNA 64 KİLOMETRELİK KONVOYU niye VURMUYOR?
Mehmet Acet, Belarus hududunda giren 64 kilometre uzunluğundaki konvoyun niye hala vurulamadığını sordu. Prof. Dr. Salih Yılmaz, “Ukrayna tüm hazırlığını Donbas hududunda yaptı. Belarus sonundan akın geleceğini düşünmedi. Artık yeni yeni kuruyor” karşılığını verdi.
Davet Doğal Gül ise, Ukrayna’nın elinde kâfi imkan olmayabileceğine dikkati çekti.
“BATI, TÜRKİYE’NİN TAVRINI MAKUL GÖRÜYOR”
Türkiye, iki ülkeyle diplomatik bağlantılarını istikrar siyaseti üzerinden yürütüyor. Acet, Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger’e, Batı ülkelerinin bu tavırdan rahatsız olup olmadığını sordu. Ülger şu karşılığı verdi:
“Batı, Türkiye’nin kendi kulübüne üye olduğunu biliyor. Ancak kimi ülkeler jurnal yapıyorlar. Yunanistan Başbakanı, Türkiye’nin yatırımlara katılmadığını şikayet olarak lisana getirdi. Lakin burada Türkiye’ye has koşullar, narin istikrarlar var. En başta Suriye olmak üzere Rusya’yla bizim bağlarımız Avrupa’dan farklı bir düzlemde ilerliyor. Avrupa genel olarak bunun farkında. Önümüzdeki periyotta savaş yayılma potansiyeli taşırsa ve Karadeniz’e NATO güçlerinin Çanakkale ve İstanbul Boğazlarından gemi sevk etmeleri gerekirse, bu biçimde Türkiye’nin konumunun zora gireceğini düşünüyorum.”
Salih Yılmaz ise, Türkiye’nin barış için kilit rol oynayabileceğini söylemiş oldu. Batı’nın Türkiye’nin yokluğunu hissettiğini kaydeden Yılmaz, Rusya’nın atacağı adımların kıymetine dikkati çekti. Yılmaz, ABD ve Avrupa’nın Türkiye’yi kendi taraflarına çekmek için yeni adımlar atabileceğini belirtti.
Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet’in sunduğu Başşehir Kulisi programında Ukrayna-Rusya savaşı konuşuldu. Programa savunma Sanayi Uzmanı Davet Doğal Gül, Rusya Araştırmaları Enstitüsü Lideri Prof. Dr. Salih Yılmaz ve Avrupa Birliği ve Balkan Uzmanı Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger konuk oldu.
“64 KİLOMETRİK KONVOY HARKOV KORİDORUNU BEKLİYOR”
Vurulan askeri araçlardan kask ve müdafaa kalkanları çıktığını hatırlatan Yılmaz, Rusya’nın harekatın kısa süreceğini hedeflediğini ve sokaklarda güvenliği sağlamak için hazırlık yaptığını belirtti. Yılmaz, buna karşın savaşın uzun süreceğini söylemiş oldu.
Belarus hududundan giren 64 kilometrelik askeri konvoyun Harkov koridorunun açılmasını beklediğini kaydeden Yılmaz, “Ama Ukrayna yığınağı düzgün yapmış, açmak kolay değil. Kısa müddette açılacak üzere görünmüyor” sözlerini kullandı.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi durumunda Avrupa Birliği’ne hudut komşusu olacağını hatırlatan Yılmaz, “Bu savunma çizgisini Avrupa’nın içine taşıması demek. Bu NATO tarafınca kabul edilebilecek bir şey değil” diye konuştu.
“ABD PATRIOTLARI ‘SATTIM’ DİYEREK VERMELİ”
Ukrayna’ya daha fazlaca askeri yardım yapılması gerektiğini de aktaran Yılmaz, gerekirse ABD’nin Patriot’ları “Sattım” diyerek vermesi gerektiğini söylemiş oldu.
AB ülkelerinin yalnızca NATO’ya odaklanmasının yanlış olduğunun altını çizen Yılmaz, şöyleki devam etti:
“NATO kendi başına karar alıp oraya girmek istemiyor. Rusya ile karşı karşıya gelmekten çekiniyor. BM Genel Şurası’na getirirsiniz, oylama yaparsınız ve milletlerarası meşruiyeti elde edersiniz. Batılı ülkeler yalnızca NATO’ya odaklanarak yanlış yapıyor.
Rusya şu anda kendini baskı altında hissetmiyor. Ekonomik yaptırımlar Rusya’yı durduramaz.”
Gül ise, Rusya’nın da Ukrayna’nın da bölgede hava savunma konusunda tam hakimiyet kuramadığını belirtti. Rusya’nın askeri açıdan fazlaca hafifçee aldığını vurgulayan Gül, “Askeri açıdan bakacak olursak; baştan hayli hafifçee aldılar, düşündükleri biçimde seyretmedi. Uzaması Rusların da Ukraynalıların da aleyhine. Vakit geçtikçe ve Ukraynalıların sert direnişi sürdükçe Rusların kayıplarının dramatik biçimde artacağı epey bariz” tabirlerini kullandı.
“PUTIN ASKERİ KAYIPLARI ÖNEMSEMİYOR”
Acet’in, verilen kayıpları hatırlatarak Putin’in hayli kararlı görünmesini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Gül şunları söylemiş oldu:
“Harp tarihine bakacak olursak Rusların genel hareket biçimi şudur: Onlar ne kadar kayıp verdiklerini fazlaca aldırmaz. Sonuç alana kadar yollarına devam etmek isterler.”
Gül’ün kelamlarına dayanak veren Yılmaz da, “Rusların varsayımı 50 bin kaybı göze aldığını” kaydetti.
“RUSYA KENDİ AYAĞINA ATEŞ EDİYOR”
Ülger ise, Antalya Diplomasi Forumu’nda Türkiye’nin taraflar içinde uzlaşma sağlanması için teklif sunduğunu hatırlattı. Türkiye’nin taraflar içindeki istikrar siyasetinin ehemmiyetine dikkati çeken Ülger, “Bu sorun akşamdan sabaha sona erecek üzere görünmüyor. Ben öngörülerin tam tersine Rusya’nın aslında kendi ayağına ateş ettiği olarak okuyorum” dedi.
TÜRKİYE’NİN ARABULUCUĞU MÜMKÜN OLUR MU?
Rusya’nın kendini güç durumda hissetmediği için masaya oturmak istemeyeceğini belirten Yılmaz, “Hedefe ulaşmadığınız sürece masaya oturduğunuz vakit süreci yavaşlatmış olursunuz. Rus ordusu da ruhsal olarak ‘başarısızız’ diye düşünecek. Rusya Zelenskiy ve Ukrayna halkında yılgınlık ortaya koymadan masaya oturmak” diye konuştu.
Yılmaz, Putin’in beklenen muahedede Donbas ve Kırım’ı konuşmayı dahi kabul etmediğini de kelamlarına ekledi.
UKRAYNA 64 KİLOMETRELİK KONVOYU niye VURMUYOR?
Mehmet Acet, Belarus hududunda giren 64 kilometre uzunluğundaki konvoyun niye hala vurulamadığını sordu. Prof. Dr. Salih Yılmaz, “Ukrayna tüm hazırlığını Donbas hududunda yaptı. Belarus sonundan akın geleceğini düşünmedi. Artık yeni yeni kuruyor” karşılığını verdi.
Davet Doğal Gül ise, Ukrayna’nın elinde kâfi imkan olmayabileceğine dikkati çekti.
“BATI, TÜRKİYE’NİN TAVRINI MAKUL GÖRÜYOR”
Türkiye, iki ülkeyle diplomatik bağlantılarını istikrar siyaseti üzerinden yürütüyor. Acet, Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger’e, Batı ülkelerinin bu tavırdan rahatsız olup olmadığını sordu. Ülger şu karşılığı verdi:
“Batı, Türkiye’nin kendi kulübüne üye olduğunu biliyor. Ancak kimi ülkeler jurnal yapıyorlar. Yunanistan Başbakanı, Türkiye’nin yatırımlara katılmadığını şikayet olarak lisana getirdi. Lakin burada Türkiye’ye has koşullar, narin istikrarlar var. En başta Suriye olmak üzere Rusya’yla bizim bağlarımız Avrupa’dan farklı bir düzlemde ilerliyor. Avrupa genel olarak bunun farkında. Önümüzdeki periyotta savaş yayılma potansiyeli taşırsa ve Karadeniz’e NATO güçlerinin Çanakkale ve İstanbul Boğazlarından gemi sevk etmeleri gerekirse, bu biçimde Türkiye’nin konumunun zora gireceğini düşünüyorum.”
Salih Yılmaz ise, Türkiye’nin barış için kilit rol oynayabileceğini söylemiş oldu. Batı’nın Türkiye’nin yokluğunu hissettiğini kaydeden Yılmaz, Rusya’nın atacağı adımların kıymetine dikkati çekti. Yılmaz, ABD ve Avrupa’nın Türkiye’yi kendi taraflarına çekmek için yeni adımlar atabileceğini belirtti.