Bakan Akar: Sırada ulusal muharip uçağı var
Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı, Çorlu’daki Baykar Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA) Teslimat ve Kurs Bitirme Töreni’nde konuştu.
Yerli ve ulusal savunma endüstrisinde yüksek teknoloji eseri bir projenin daha muvaffakiyetle sonuçlandırılmasının haklı gururunu yaşadıklarını belirten Akar, TİHA’ların güzel olmasını diledi, mezun olan TİHA işçisini kutladı.
Akar, geçen devirlerde Türkiye’nin, sanayi ihtilalinde ve teknoloji yarışında maalesef geri bırakıldığını tabir ederek, şöyleki konuştu:
“Özellikle savunma sanayi alanında atılan adımlar akamete uğratılarak ülkemizin, insanımızın kendine olan inancı örselenmeye çalışılmış, yıllarımız ve kaynaklarımız heba edilmiştir. beraberinde geçmişte ve günümüzde, ülkemize yönelik uygulanan açık yahut örtülü ambargolar da her insanın malumudur. Lakin Türkiye, tüm aksiliklere ve engellemelere karşın zat-ı devletlerinin kararlı tavrı, liderliği, teşviki ve dayanağıyla önümüze çıkartılan tüm mahzurları birer birer aşmış, başta yerlilik ve ulusallık oranı yüzde 80’lere yaklaşan savunma sanayi olmak üzere şimdi her alanda büyük muvaffakiyetler elde etmiştir. Çok şükür kendi kaynaklarımızı kullanarak yapabildiğimizi, başarabildiğimizi gördük ve bunu da tüm dünyaya gösterdik. Öteki bir deyişle artık cin şişeden çıkmıştır. Bundan geri dönülmesi mümkün değil. Milletçe bizlere yüksek bir moral ve motivasyon sağlayan bu muvaffakiyetlerin en dikkat alımlı olanlardan bir kısmı da havacılık kesiminde gerçekleştirilmiştir.”
Bu alanda kıymetli muvaffakiyet elde ederek dünyanın önde gelen firmaları içinde yer alan şirketlerden birinin de Baykar olduğunu aktaran Akar, “Baykar, savunma sanayi alanındaki projeleri ve muvaffakiyetleri ile ülkemizin büyük bir kıymetidir. Yüksek teknoloji üreterek Silahlı Kuvvetlerimizin kritik gereksinimlerini karşılayan, ülkemize katma bedel sağlayan ve memleketler arası pazarda rekabet gücümüzü artıran Aselsan, Havelsan, Roketsan, TUSAŞ üzere vakıf şirketlerimiz ve Baykar üzere özel kesim firmalarımız bizler için birer gurur kaynağı olmuştur” diye konuştu.
Ulusal Savunma Bakanı Akar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde, Türkiye’nin memleketler arası münasebetlerde özne haline geldiğini, tesir ve ilgi alanını her geçen gün genişlettiğini lisana getirdi.
Akar, “Türkiye, tüm risk tehdit ve gelişmeleri yakından takip etmekte, proaktif davranarak gerekli tüm önlemleri almaktadır. Bu bağlamda epey boyutlu global ve bölgesel tehditlere maruz kalan ülkemiz, özel coğrafik pozisyonu, sahip olduğu ekonomik ve beşeri şartlarıyla kendine has savunma dinamiklerini geliştirmektedir.” dedi.
Savunma endüstrisinde atılan adımlar, yerli ve ulusal imkanlarla üretilen yüksek teknoloji eserleri İHA/SİHA ve TİHA’ları bu anlayışın bir kararı olarak nitelendiren Akar, şunları kaydetti:
“Türkiye, İHA/SİHA sistemini geliştiren birinci ülke olmamasına karşın bu teknolojik atılımı, kendi imkanlarıyla üreterek bir kuvvet çarpanına dönüştürmüş, bu gayretlerinin sonuçlarını da TSK alanda muvaffakiyetle uygulamıştır. Türkiye’nin kendi geliştirdiği ve kendi mühimmatları ile donattığı SİHA’lar, terörle çabada, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde icra edilen harekatlarda, kısa müddette değerli muvaffakiyetler elde etmemizi sağlamıştır. Birebir biçimde Libya’da ve Azerbaycan’da da Türk imali silah sistemleri harekatın seyrini kökten değiştirmiştir. Burada bilhassa şunu söz etmek isterim ki, operasyonlarımızın saf sivillere, etrafa, tarihi ve dini yapılara ziyan vermeden icra edilmesinde yerli ve ulusal olarak ürettiğimiz bu silah sistemlerimizin ve akıllı, hassas mühimmatlarımızın da hissesi büyüktür. Silah sistemlerimizin harekat alanında elde ettiği muvaffakiyetler, tüm dünyanın da dikkatini çekmiş, yerli ve ulusal sanayi eserlerimize olan talep giderek artmıştır.”
Bunun en somut meselain, IDEF-2021’de biroldukça ülke ve firma ile imzalanan 100’e yakın mutabakat ve mutabakat metni olduğunu belirten Akar, “Yapılan bu mutabakatların da katkısıyla Türkiye, milletlerarası pazardaki pozisyonunu güçlendirmektedir” tabirini kullandı.
Türkiye’nin İHA teknolojisini geliştirmeye erken sayılabilecek bir devirde başlamış olmasını son derece kıymetli olarak kıymetlendiren Akar, şu biçimde devam etti:
“Ülkemiz artık teknoloji üreten ve geliştiren bir pozisyonuna gelmiş, savunma endüstrisinde dışa bağımlılığı büyük ölçüde ortadan kaldırarak gücüne güç katmıştır. Geçmişte piyade tüfeğimizi dahi yurt haricinden tedarik ederken, artık ulusal piyade tüfeklerimizi, tüm yavaşça silahlarımızı, akıllı hassas mühimmatımızı, ÇNRA’larımızı, Fırtına obüslerimizi, İHA/SİHA’larımızı, TİHA’larımızı, ATAK helikopterlerimizi, fırkateynlerimizi ve savaş gemilerimizi tasarlayıp inşa, imal ve ihraç düzeyine gelmiş bulunuyoruz. Rahatlıkla söyleyebiliriz ki, artık geçmişle mukayese edilemeyecek bir noktaya gelen Türk savunma sanayi, elde ettiği birikimle İHA, SİHA ve TİHA’lardan daha sonra Ulusal Muharip Uçağımızı ve hava savunma sistemimizi de yakın gelecekte üretecektir. Savunma endüstrisinde yerli ve ulusal anlayışıyla gerçekleştirdiğimiz atılımlar ve elde edilen kazanımlar, yalnızca milletimizin değil, bununla birlikte dost ve kardeş ülkelerin de gurur kaynağı olmuştur. İnşallah bundan daha sonra da olmaya devam edecektir. Yerli ve ulusal savunma endüstrimizin gelişmesindeki kararlı tavrınız, liderlik ve dayanaklarınızdan ötürü zatı devletlerine şükranlarımı arz ediyorum. Ayrıyeten bu stratejik silah sistemlerini üretilmesinde emeği geçen, katkıda bulunan Baykar firmasının tüm yönetici ve çalışanlarına yüksek müsaadeleriyle teşekkür ediyorum.”
Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı, Çorlu’daki Baykar Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA) Teslimat ve Kurs Bitirme Töreni’nde konuştu.
Yerli ve ulusal savunma endüstrisinde yüksek teknoloji eseri bir projenin daha muvaffakiyetle sonuçlandırılmasının haklı gururunu yaşadıklarını belirten Akar, TİHA’ların güzel olmasını diledi, mezun olan TİHA işçisini kutladı.
Akar, geçen devirlerde Türkiye’nin, sanayi ihtilalinde ve teknoloji yarışında maalesef geri bırakıldığını tabir ederek, şöyleki konuştu:
“Özellikle savunma sanayi alanında atılan adımlar akamete uğratılarak ülkemizin, insanımızın kendine olan inancı örselenmeye çalışılmış, yıllarımız ve kaynaklarımız heba edilmiştir. beraberinde geçmişte ve günümüzde, ülkemize yönelik uygulanan açık yahut örtülü ambargolar da her insanın malumudur. Lakin Türkiye, tüm aksiliklere ve engellemelere karşın zat-ı devletlerinin kararlı tavrı, liderliği, teşviki ve dayanağıyla önümüze çıkartılan tüm mahzurları birer birer aşmış, başta yerlilik ve ulusallık oranı yüzde 80’lere yaklaşan savunma sanayi olmak üzere şimdi her alanda büyük muvaffakiyetler elde etmiştir. Çok şükür kendi kaynaklarımızı kullanarak yapabildiğimizi, başarabildiğimizi gördük ve bunu da tüm dünyaya gösterdik. Öteki bir deyişle artık cin şişeden çıkmıştır. Bundan geri dönülmesi mümkün değil. Milletçe bizlere yüksek bir moral ve motivasyon sağlayan bu muvaffakiyetlerin en dikkat alımlı olanlardan bir kısmı da havacılık kesiminde gerçekleştirilmiştir.”
Bu alanda kıymetli muvaffakiyet elde ederek dünyanın önde gelen firmaları içinde yer alan şirketlerden birinin de Baykar olduğunu aktaran Akar, “Baykar, savunma sanayi alanındaki projeleri ve muvaffakiyetleri ile ülkemizin büyük bir kıymetidir. Yüksek teknoloji üreterek Silahlı Kuvvetlerimizin kritik gereksinimlerini karşılayan, ülkemize katma bedel sağlayan ve memleketler arası pazarda rekabet gücümüzü artıran Aselsan, Havelsan, Roketsan, TUSAŞ üzere vakıf şirketlerimiz ve Baykar üzere özel kesim firmalarımız bizler için birer gurur kaynağı olmuştur” diye konuştu.
Ulusal Savunma Bakanı Akar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde, Türkiye’nin memleketler arası münasebetlerde özne haline geldiğini, tesir ve ilgi alanını her geçen gün genişlettiğini lisana getirdi.
Akar, “Türkiye, tüm risk tehdit ve gelişmeleri yakından takip etmekte, proaktif davranarak gerekli tüm önlemleri almaktadır. Bu bağlamda epey boyutlu global ve bölgesel tehditlere maruz kalan ülkemiz, özel coğrafik pozisyonu, sahip olduğu ekonomik ve beşeri şartlarıyla kendine has savunma dinamiklerini geliştirmektedir.” dedi.
Savunma endüstrisinde atılan adımlar, yerli ve ulusal imkanlarla üretilen yüksek teknoloji eserleri İHA/SİHA ve TİHA’ları bu anlayışın bir kararı olarak nitelendiren Akar, şunları kaydetti:
“Türkiye, İHA/SİHA sistemini geliştiren birinci ülke olmamasına karşın bu teknolojik atılımı, kendi imkanlarıyla üreterek bir kuvvet çarpanına dönüştürmüş, bu gayretlerinin sonuçlarını da TSK alanda muvaffakiyetle uygulamıştır. Türkiye’nin kendi geliştirdiği ve kendi mühimmatları ile donattığı SİHA’lar, terörle çabada, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde icra edilen harekatlarda, kısa müddette değerli muvaffakiyetler elde etmemizi sağlamıştır. Birebir biçimde Libya’da ve Azerbaycan’da da Türk imali silah sistemleri harekatın seyrini kökten değiştirmiştir. Burada bilhassa şunu söz etmek isterim ki, operasyonlarımızın saf sivillere, etrafa, tarihi ve dini yapılara ziyan vermeden icra edilmesinde yerli ve ulusal olarak ürettiğimiz bu silah sistemlerimizin ve akıllı, hassas mühimmatlarımızın da hissesi büyüktür. Silah sistemlerimizin harekat alanında elde ettiği muvaffakiyetler, tüm dünyanın da dikkatini çekmiş, yerli ve ulusal sanayi eserlerimize olan talep giderek artmıştır.”
Bunun en somut meselain, IDEF-2021’de biroldukça ülke ve firma ile imzalanan 100’e yakın mutabakat ve mutabakat metni olduğunu belirten Akar, “Yapılan bu mutabakatların da katkısıyla Türkiye, milletlerarası pazardaki pozisyonunu güçlendirmektedir” tabirini kullandı.
Türkiye’nin İHA teknolojisini geliştirmeye erken sayılabilecek bir devirde başlamış olmasını son derece kıymetli olarak kıymetlendiren Akar, şu biçimde devam etti:
“Ülkemiz artık teknoloji üreten ve geliştiren bir pozisyonuna gelmiş, savunma endüstrisinde dışa bağımlılığı büyük ölçüde ortadan kaldırarak gücüne güç katmıştır. Geçmişte piyade tüfeğimizi dahi yurt haricinden tedarik ederken, artık ulusal piyade tüfeklerimizi, tüm yavaşça silahlarımızı, akıllı hassas mühimmatımızı, ÇNRA’larımızı, Fırtına obüslerimizi, İHA/SİHA’larımızı, TİHA’larımızı, ATAK helikopterlerimizi, fırkateynlerimizi ve savaş gemilerimizi tasarlayıp inşa, imal ve ihraç düzeyine gelmiş bulunuyoruz. Rahatlıkla söyleyebiliriz ki, artık geçmişle mukayese edilemeyecek bir noktaya gelen Türk savunma sanayi, elde ettiği birikimle İHA, SİHA ve TİHA’lardan daha sonra Ulusal Muharip Uçağımızı ve hava savunma sistemimizi de yakın gelecekte üretecektir. Savunma endüstrisinde yerli ve ulusal anlayışıyla gerçekleştirdiğimiz atılımlar ve elde edilen kazanımlar, yalnızca milletimizin değil, bununla birlikte dost ve kardeş ülkelerin de gurur kaynağı olmuştur. İnşallah bundan daha sonra da olmaya devam edecektir. Yerli ve ulusal savunma endüstrimizin gelişmesindeki kararlı tavrınız, liderlik ve dayanaklarınızdan ötürü zatı devletlerine şükranlarımı arz ediyorum. Ayrıyeten bu stratejik silah sistemlerini üretilmesinde emeği geçen, katkıda bulunan Baykar firmasının tüm yönetici ve çalışanlarına yüksek müsaadeleriyle teşekkür ediyorum.”