Alanya'ya 'Deprem' ve 'Tsunami' uyarısı

Semerkant

Global Mod
Global Mod
ALANYA hafta sonu gerçekleşen depremle sarsıldı. Alanya'nın 65 kilometre güneyinde saat 15.45’te 5.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Şiddetli deprem Alanya'da yoğun olarak hissedildi. Şiddetli sarsıntı sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle evlerde olan vatandaşlara büyük panik yaşattı. Korkutan depremde can ve mal kaybının olmaması yüreklere su serpti. Depremin ardından Yeni Alanya’ya özel açıklamalarda bulunan Jeofizik Mühendisleri Odası Alanya Temsilcisi İhsan Erman Kaptanoğlu, çarpıcı açıklamalarda bulundu. ‘ARTÇI DEPREMLER DEVAM EDECEK’Alanya’da yaşanan 5.2 büyüklüğündeki depremin öncü bir deprem olmadığını belirten Kaptanoğlu, artçı sarsıntıların 2-3 hafta daha devam edeceğini söyledi. Kaptanoğlu, “Dün yerel saat ile 15.45’te Gazipaşa’nın yaklaşık 43 kilometre açığında, deniz içerisinde, yerin yaklaşık 78 kilometre derinliğinde büyüklüğü AFAD’a göre 5.2, Kandilli Rasathanesi’ne göre ise 5.4 olan bir deprem meydana gelmiştir. Bu deprem öncü bir deprem değildir. Artçı sarsıntılar 2-3 hafta daha en yükseği 4.4 büyüklüğünde olacak şekilde devam edecektir. Bu deprem Alanya başta olmak üzere, neredeyse Akdeniz Bölgesi’nin tamamında hissedilmiştir. Bu kadar geniş bir alanda hissedilmesinin başlıca sebebi derin odaklı bir deprem olmasıdır. Derin odaklı depremler yapısı itibariyle daha geniş alanlardan hissedilmektedir” dedi. ALANYA DEPREMDEN NASIL ETKİLENDİ?Alanya açıklarında yaşanan depremin nedenine de değinen Kaptanoğlu, “Dün gerçekleşen 5 Aralık 2020 Gazipaşa Depremi, Helen Yayı (Ege-Kıbrıs Yayı) dediğimiz, bir ucu doğuda Hatay’dan başlayıp, Akdeniz içlerinde Kıbrıs’ın güneyinden bir yay şeklinde ilerleyip, bir kısmı Aksu’ya doğru bindirme yapan, diğer kısmı da, Girit Adası’na doğru ilerleyip Yunanistan’ın içlerine doğru dönen dalma-batma zonunun etkisi ile oluşmuştur. Ege-Kıbrıs Yayı’nın batı tarafında yer alan Girit tarafında geçmiş tarihli birçok yıkıcı deprem meydana gelmiş olup, günümüzde de bu bölgede büyük ve yıkıcı depremler beklenmektedir. Fakat bu yayın doğu tarafında uzunca bir zamandır büyük deprem oluşmamıştır. Bu yüzden Ege-Kıbrıs yayı tehlike arz etmektedir. MTA ve AFAD’ın Doğu Akdeniz’de özellikle bu bölgede daha fazla inceleme ve yeni fay oluşumlarını tespit etmesi önem arz eder. Ege-Kıbrıs Yayı’na dalma batma zonu dememizin sebebi, Afrika Kıta Plakası’nın bu yay üzerinde Türkiye anakarasının da bulunduğu Anadolu Plakası’nın altına doğru yaklaşık 17 derecelik bir açıyla dalım yapmasıdır. Bu dalım, Anadolu Plakası altında Konya ve Isparta altlarına kadar devam etmektedir ve her sene Anadolu Plakasını yaklaşık 3 santimetre kadar ittirmektedir. Bu ittirme neticesinde geçmişte denize paralel Toros dağları oluşmuştur. Ve bu ittirme sebebiyle, Kıbrıs ile Türkiye arasında yer alan Akdeniz Havzası’ndaki çöküntü hendeklerinde ve potansiyel zayıf sismik zonlarda baskıya sebep olmakta ve baskıya dayanamayan bu zonlarda kırılmalar oluşmaktadır. Dün meydana gelen deprem de bu sismik zonlar üzerinde meydana gelen orta şiddetli bir depremdir” diye konuştu. UZMANDAN ALANYA HALKINA UYARIEv alırken çok dikkatli olunması gerektiğini söyleyen Kaptanoğlu, Alanya halkına uyarılarda bulundu. Kaliteli ve iyi bir mühendislik hizmeti almış yapıların büyüklüğü ne olursa olsun depremlerden etkilenmeyeceğini ifade eden Kaptanoğlu, “Afrika Plakası, Anadolu Plakasının altına yaklaşık 30 kilometre derinlikte dalım yapar. Bundan dolayı, dün meydana gelen deprem Afrika Plakası üzerinde meydana gelen bir depremdir. Hasar vermemesinin sebebi de budur. Bu bölgede meydana gelen depremler genel itibariyle derin depremler olup, halkımızın bu yüzden sakin kalmasında fayda vardır. Yine de bu bölgede oluşabilecek sığ depremler için MTA ve AFAD’ın fay çalışmaları yapmasında fayda vardır. Kaliteli ve iyi bir mühendislik hizmeti almış yapılar, büyüklüğü ne olursa olsun bu gibi depremlerden etkilenmezler. Bu yüzden daire alırken, yapıların nasıl bir mühendislik hizmeti almış olduğunu araştırmamız hepimiz için faydalı olacaktır” dedi. ‘7 VE ÜZERİ BİR DEPREM TSUNAMİ OLUŞTURABİLİR’Kaptanoğlu, Doğu Akdeniz’de veya Girit taraflarında yer alan dalma-batma zonlarında oluşabilecek 7 ve üzeri bir depremin, Antalya Körfezi kıyıları boyunca tsunami oluşturabileceğinin belirtti. Kaptanoğlu, “Helen Yayı Tsunami oluşturabilecek bir sistemdir. Helen Yayı üzerinde, eski çağlardan beri süregelen 6.5 ve üzeri büyüklükteki depremler neticesinde; Fethiye Körfezi, İzmir ve Antalya illerinde bir çok tsunami kaydedilmiştir. Yapılan araştırmalar yaklaşık olarak 8300 km’den fazla kıyı şeridine sahip ülkemizde son 3000 yıl içinde 90’dan fazla tsunami meydana geldiğini göstermektedir. Bunlar başta Marmara Denizi olmak üzere ülkemizi çevreleyen tüm denizlerde gözlemlenmiştir. Tarihsel veri anlamında en fazla bilgimiz olan tsunami afetleri, 1509 ve 1894 tarihli İstanbul, 1598 tarihli Amasya, 1963 tarihli Doğu Marmara, 1939 Erzincan, 1968 Bartın depremleri sonucunda Karadeniz kıyılarında meydana gelmiştir. Bunun dışında Doğu Akdeniz’de 365 ve 1303 yıllarında meydana gelen büyük depremler de tsunamiye yol açmıştır. Aynı zamanda İÖ 16. yy’da gerçekleştiği kabul edilen Santorini volkanının patlaması sonucu oluşan kaldera çökmesi tsunamiye yol açmış, oluşan dalgalar tüm Doğu Akdeniz’de etkisini hissettirmiştir. Bu tsunamiler özellikle Helen Yayı’na daha yakın olan Antalya’nın batı taraflarında kaydedilmiş olup, Alanya bölgesinde eski çağlardan beri herhangi bir tsunami kaydına rastlanmamıştır. Fakat, Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi’nin yaptığı araştırmaya göre, Doğu Akdeniz’de veya Girit taraflarında yer alan dalma-batma zonlarında oluşabilecek 7 ve üzeri bir depremin, Antalya Körfezi kıyıları boyunca 0,5-1,0 metre dalga boyunda tsunami oluşturabileceği belirlenmiştir" dedi. (ŞERİFE ÇOBAN - ÖZEL HABER)

ircfrm.net için Yenialanya-com sitesinden alıntı yapılmıştır.
 
Üst