Alanya'daki korkunç kazanın ilk duruşması yapıldı: ‘Kaza değil cinayet’

Semerkant

Global Mod
Global Mod
ÇOKÇA tartışılan, ülke genelinde konuşulan kaza Alanya’nın Okurcalar Mahallesi’nde gerçekleşmişti. Motosiklet sürücüsü 20 yaşındaki Tolga Samur'un yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan kaza ülke gündemine oturmuş, aracın Samur’un motosikletine bilerek çarptığı iddiası ‘Cinayet gibi kaza’ ifadelerini de beraberinde getirmişti. 12 Ağustos 2020 tarihinde saat 20.30 sularında gerçekleşen kazanın yankıları ise hala sürüyor. Samur’u yaşamdan koparan kazanın, ‘Bir su sıçratma’ meselesi yüzünden kasıtlı gerçekleştiği iddiası herkesi şok etmişti. Kazanın ardından araç sürücüsü Şerif A., jandarma tarafından gözaltına alındıktan sonra adliyeye sevk edilmiş ve adli kontrol şartıyla önce serbest bırakılmıştı. Sonrasında savcılığın itirazı sonucu 15 Ağustos’ta yeniden yakalanarak tutuklanmıştı. Dün ise açılan davanın ilk duruşması gerçekleşti. Davaya yeni tanıklar dahil olurken, araç sürücüsü Şerif A.’nın tahliyesi talep edildi. Avukatın müvekkili için istediği tahliye talebine Tolga Samur’un acılı ailesi isyan etti. Acılı dayı Orhan Kaygısız, Dim TV mikrofonlarına konuştu, araç sürücüsü Şerif A.’nın Tolga Samur’u takip edip, motosikletine kasıtlı olarak çarptığını iddia ederek “Bu bir kaza değil cinayettir” dedi. ‘ADALET İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIM’Acılı anne Esma Samur, gözyaşları içerisinde yaptığı açıklamasında “Ben zanlının müebbet hapis cezasına çarptırılmasını istiyorum. Bu olayın peşini bırakmayacağım. Şu anda tutuklu ancak tahliyesini istiyorlar. Bir canı kasten öldürmek vicdana sığır mı? Bu şahıs 2012 yılında da benzer bir kazaya karışmış ve bir kadının ölümüne neden olmuş. Ancak serbest bırakılmış. O gün şahıs serbest bırakılmasaydı bugün benim oğlum hayatta olacaktı. Eğer bu zanlı tekrar serbest bırakılırsa bir cana daha sebep olacak. Benim çocuğum çevresinde çok sevilen bir çocuktu. Kimseye bir zararı yoktu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Zanlı, oğlum için, ‘O anda ölmeseydi daha sonra öldürmek için her şeyi yapardım’ diye ifade vermiş. Kasıtlı olduğu ortada. Karşı taraf yayın yasağı talebinde de bulunmuş. Biz susmayacağız. Evladımın hakkını sonuna kadar arayacağım. Bugün ilk duruşması görüldü. Gereken cezanın verilmesi için gerekirse Anayasa Mahkemesi’ne kadar gideceğim” dedi. ‘DAVAMIZIN SONUNA KADARTAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’Tolga Samur’un dayısı Orhan Kaygısız ise “Şahsın yeğenimi takip edip kasıtlı öldürdüğü apaçık ortada. Olay esnasında yol bomboş. Bile bile gelip yeğenime çarptığı kamera kayıtlarında da gözüküyor. Şerif A. yeğenimin üstüne hızla öyle bir geliyor ki, çocuk önce duvara doğru çarpıyor sonra motor diğer tarafa fırlıyor. Yeğenim ise olduğu yere yığılıyor. Olay yerinde hayatını kaybediyor. Karşı taraf kasıt olmadığını iddia ederek mahkemeyi asliyeye çevirmeye çalışıyor. Şansın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almasını istiyoruz. Çünkü müebbet hapis cezası 24 yıl. 2 defa af gelse 10 yıla düşecek. Yeğenimizin acısı 10 yılda geçecek bir acı değil. Biz ölene kadar bu acı içimizde yaşayacak. Bizim tek derdimiz; o şahıs da ölene kadar hak ettiği cezayı çeksin” ifadelerini kullandı. ‘TANIK BEYANLARINDA CİDDİ ÇELİŞKİLER VAR’Acılı dayı Kaygısız, davada ifadesine başvurulan tanıklar için de “Zanlının kaza esnasında yanındaki Erol isimli şahıs mahkemede 3 defa ifadesini değiştirdi. Her ifadesi birbiriyle çelişiyor. Bugün de yalanı ortaya çıkmasın diye konuşmak istemedi. İlk ifadesinde olay esnasında ‘Yapma dedim ama yaptı’ benzeri olayın kasten yaşandığına dair beyanları vardı. Sonraki ifadelerinde bunları kaldırdı. Davaya dahil edilen yeni tanıklar var. Bu tanıklar kamera görüntülerinde görünmüyor mesela. Biz sonuna kadar davanın takipçisi olacağız. Avukatların, hakimlerin bu davayı hakkaniyet için, bir acılı anne için, bir acılı baba için, evin tek çocuğu için takip etmelerini istiyorum. 2012 yılında da zanlının yaptığı ölümle sonuçlanan kazanın dosyası kapatılmış, dava takipsizliğe düşmüş. Bu davayı da onun gibi kapatabileceğini düşünüyor. Ama biz adalet için mücadele edeceğiz. Daha yeğenimi toprağa vermeden zanlının serbest bırakılması canımızı çok yakmıştı. Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı ve sosyal medyadaki baskılar geri yakalattı ancak şimdi de tahliye istiyorlar. Yeğenim için adalet istiyoruz” şeklinde konuştu. (CEREN ŞAHİN)

ircfrm.net için Yenialanya-com sitesinden alıntı yapılmıştır.
 
Üst