Afganistan’da ikinci perde açılacak! Bütün dünya bu soruya cevap arıyor
Kabil’de yaşanan kaos tüm dünyada büyük bir yankı uyandırırken başlar artık bundan daha sonra ne olacağı konusuna yöneldi. Haber 7 Muharriri Taha Dağlı, Afganistan’daki aktüel durum ve ABD’nin geride bıraktığı silahlarla ilgili köşe yazısında çarpıcı tespitlerde bulundu.
İşte dikkat çeken o köşe yazısı:
Taliban geldi, ABD çekildi, pekala artık ne olacak?
Bütün dünya bu soruya karşılık arıyor.
Batı için kimi ülkeler, laboratuvardır.
Lübnan üzere örneğin.
Stratejik açıdan epey değerli fakat yoksul bir ülke.
yıllardır deneyler yapılır.
İç savaş, iç çatışmalar, mezhep hengameleri, onlarca farklı etnik küme içinde sık sık tetiklenen ayrışmalar, terör örgütleri, ekonomik krizler, siyasi krizler, Beyrut patlaması üzere hala ne olduğu tam olarak anlaşılamayan olaylar yaşanır, bu ülkelerde.
Afganistan da stratejik açıdan tüm dünya için epeyce değerlidir, Doğu ile Batı içindeki ticaret güzergahının kilit noktasıdır, ABD, Rusya, Çin, İngiltere başta olmak üzere onlarca ülke için manası vardır.
Afganistan beraberinde bir laboratuvardır.
İç savaşlar, işgal, çatışmalar, siyasi krizler, terör örgütleri vs.
40 yıldır bu biçimdedir, Afganistan.
ABD’nin 20 yıllık işgal sürecinde Afganistan’ın nasıl laboratuvar olarak kullanıldığına dair iki somut örnek mevcuttur.
Biri Avustralyalı askerlerin, Afganistan’da işledikleri vahim bir katliam.
Avustralyalı askerler esir aldıkları 39 sivili katlettiler.
Skandal ortaya çıktı, askerler ve kumandanları kendilerini savundu, denildi ki, “bu askerler acemiydi, kan görmeye dayanamıyorlardı, 39 kişiyi acemiliklerini üzerlerinden atabilsinler, kan görmeye alışsınlar diye öldürdüler”.
Avustralya ordusunun resmi açıklamasıydı bu, yani insanların kobay olarak kullanıldığı bir deneyin, resmi olarak itirafı.
2008’de İsveç de yeni geliştirdiği savaş uçaklarının bombardıman kapasitesini ölçebilmek için Afganistan alanını deney alanı olarak kullanmaya kalktı.
Bu skandal da Wikileaks kayıtlarında ortaya çıktı.
ABD 20 yıllık işgal sürecinde 83 milyar dolarlık silah verdi, Afganistan’a.
ABD çekildi, artık soruluyor, o silahlar ne olacak, diye?
Öncelikle ABD o silahların parasını uyuşturucu ya da başka kaçakçılık formlarıyla elde edilen gelirlerden çoksıyla almıştır, Afganistan idaresinden. Ondan kuşku yok.
Yani ABD’nin para kaybı kelam konusu değil.
Pekala o silahlar Afgan ordusuna satılmıştı, artık o ordu yok, silahlar ne olacak?
Taliban, silahların bir kısmını ele geçirdi.
Hatta ABD silahlarıyla geçit merasimleri bile yaptı.
Geri kalanları da ya Taliban yahut öbür örgütler ele geçirecektir, yakında görürüz.
Bir yerde başı boş biçimde ABD silahı var ise, onlar kesinlikle yerini bulur.
Afganistan’ı yıllardır laboratuvar olarak kullanan güçler, bıraktıkları silahların da kimlerin eline geçeceğini ve o silahlarla neler yapılacağını, hesaplamamış, olamazlar.
Afganistan’da neler oluyor, sorusunun karşılığını tam olarak kimse bilmiyor.
Fakat 20 yıllık sinemaya bir orta verildiği kesin.
Şu an kartlar bir daha karılıyor, o süreci yaşıyoruz.
daha sonra sinemanın ikinci perdesini izleyeceğiz.
Tahminen bir iç savaşla, tahminen yeni terör örgütleriyle yürütülen bölgesel vekalet savaşlarıyla.
Bir şeyler kesinlikle olacak.
Afganistan ABD’nin “bizden bu kadar” deyip, ardına bakmadan çekip, gideceği ve dahası Çin, Rusya ve İran’ın kucağına bırakacağı bir yer değil.
Kabil’de yaşanan kaos tüm dünyada büyük bir yankı uyandırırken başlar artık bundan daha sonra ne olacağı konusuna yöneldi. Haber 7 Muharriri Taha Dağlı, Afganistan’daki aktüel durum ve ABD’nin geride bıraktığı silahlarla ilgili köşe yazısında çarpıcı tespitlerde bulundu.
İşte dikkat çeken o köşe yazısı:
Taliban geldi, ABD çekildi, pekala artık ne olacak?
Bütün dünya bu soruya karşılık arıyor.
Batı için kimi ülkeler, laboratuvardır.
Lübnan üzere örneğin.
Stratejik açıdan epey değerli fakat yoksul bir ülke.
yıllardır deneyler yapılır.
İç savaş, iç çatışmalar, mezhep hengameleri, onlarca farklı etnik küme içinde sık sık tetiklenen ayrışmalar, terör örgütleri, ekonomik krizler, siyasi krizler, Beyrut patlaması üzere hala ne olduğu tam olarak anlaşılamayan olaylar yaşanır, bu ülkelerde.
Afganistan da stratejik açıdan tüm dünya için epeyce değerlidir, Doğu ile Batı içindeki ticaret güzergahının kilit noktasıdır, ABD, Rusya, Çin, İngiltere başta olmak üzere onlarca ülke için manası vardır.
Afganistan beraberinde bir laboratuvardır.
İç savaşlar, işgal, çatışmalar, siyasi krizler, terör örgütleri vs.
40 yıldır bu biçimdedir, Afganistan.
ABD’nin 20 yıllık işgal sürecinde Afganistan’ın nasıl laboratuvar olarak kullanıldığına dair iki somut örnek mevcuttur.
Biri Avustralyalı askerlerin, Afganistan’da işledikleri vahim bir katliam.
Avustralyalı askerler esir aldıkları 39 sivili katlettiler.
Skandal ortaya çıktı, askerler ve kumandanları kendilerini savundu, denildi ki, “bu askerler acemiydi, kan görmeye dayanamıyorlardı, 39 kişiyi acemiliklerini üzerlerinden atabilsinler, kan görmeye alışsınlar diye öldürdüler”.
Avustralya ordusunun resmi açıklamasıydı bu, yani insanların kobay olarak kullanıldığı bir deneyin, resmi olarak itirafı.
2008’de İsveç de yeni geliştirdiği savaş uçaklarının bombardıman kapasitesini ölçebilmek için Afganistan alanını deney alanı olarak kullanmaya kalktı.
Bu skandal da Wikileaks kayıtlarında ortaya çıktı.
ABD 20 yıllık işgal sürecinde 83 milyar dolarlık silah verdi, Afganistan’a.
ABD çekildi, artık soruluyor, o silahlar ne olacak, diye?
Öncelikle ABD o silahların parasını uyuşturucu ya da başka kaçakçılık formlarıyla elde edilen gelirlerden çoksıyla almıştır, Afganistan idaresinden. Ondan kuşku yok.
Yani ABD’nin para kaybı kelam konusu değil.
Pekala o silahlar Afgan ordusuna satılmıştı, artık o ordu yok, silahlar ne olacak?
Taliban, silahların bir kısmını ele geçirdi.
Hatta ABD silahlarıyla geçit merasimleri bile yaptı.
Geri kalanları da ya Taliban yahut öbür örgütler ele geçirecektir, yakında görürüz.
Bir yerde başı boş biçimde ABD silahı var ise, onlar kesinlikle yerini bulur.
Afganistan’ı yıllardır laboratuvar olarak kullanan güçler, bıraktıkları silahların da kimlerin eline geçeceğini ve o silahlarla neler yapılacağını, hesaplamamış, olamazlar.
Afganistan’da neler oluyor, sorusunun karşılığını tam olarak kimse bilmiyor.
Fakat 20 yıllık sinemaya bir orta verildiği kesin.
Şu an kartlar bir daha karılıyor, o süreci yaşıyoruz.
daha sonra sinemanın ikinci perdesini izleyeceğiz.
Tahminen bir iç savaşla, tahminen yeni terör örgütleriyle yürütülen bölgesel vekalet savaşlarıyla.
Bir şeyler kesinlikle olacak.
Afganistan ABD’nin “bizden bu kadar” deyip, ardına bakmadan çekip, gideceği ve dahası Çin, Rusya ve İran’ın kucağına bırakacağı bir yer değil.