YingYang
New member
Kudüs ve Mescid-i Aksa tarihi uzmanı akademisyen Cemal Amr ile İstanbul’da bir ortaya geldik. Amr, büyük baskılar altında uğraşını sürdürüyor. Geçtiğimiz aylarda Silvan mahallesindeki meskenine polis baskın düzenledi. Amr ve ailesinin 6 ay boyunca Mescid-i Aksa’ya girişi yasaklandı. Mescid-i Aksa’da El Yazmaları Dairesi Lideri olan oğlu tutuklandı. Kudüs’te Pir Cerrah dahil 6 mahallenin büyük tehdit altında olduğunu belirten Amr, işgalcilerin son aksiyonlarının tehlikeli boyutlara ulaştığını vurguladı.
TOPLU GÖÇE ZORLUYORLAR
Kişisel değil toplu göçe zorlandıklarını anlatan Amr, “Kudüs’ün tümünü Yahudileştirmek ismine konutlar istila ediliyor, boşaltılıp yıkılıyor. Başta Pir Cerrah, Silvan, el-Bostan, Vadi Yasul, Vadi Humus ve Batn el-Heva mahallelerinde hukuksuzca yıkım kararları çıktı. Buralarda yaşayan Filistinliler kaygı ortasında. Dünyanın hiç bir yerinde kanunsuz baskınların düzenlendiği, konutunuzu kendi elinizle yıkmanızın, masrafları da sizin ödemenizin istendiği bir sistem yok” dedi.
İTHAL YERLEŞİMCİLER
Eski ABD Lideri Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başşehri ilan ettikten daha sonra, “Kudüs artık ebediyen Musevilerin başkenti” halinde bir şuur oluştuğunu aktaran Amr, fanatik Musevilerin kentte istedikleri üzere davranmaya başladıklarını, şiddete başvurmayı kendilerinde hak olarak gördüklerini söz etti. Amr, konutlara el koyan yerleşimcilerin birçoklarının da ABD, Rusya, Fransa ve Polonya üzere öbür ülkelerden geldiklerini söylemiş oldu.
Cemal Amr, Kudüs’teki işgal cürümlerini ortaya çıkarmak için çalışan en değerli araştırmacılardan. (Fotoğraf: Mustafa İlhan)
ABD’DEN KAÇMIŞ BİR HATALI
Pir Cerrah mahallesinde yaşayan Muna Kurd’un çektiği ve “Evimi niye çaldın” diye sorduğu bir Musevinin “Ben olmasam diğer biri gelecek” yanıtıyla hafızalara kazındığı görüntüyle ilgili çarpıcı bilgiler veren Amr, “Onun konutuna yerleşen Yahudi, Amerika’dan kaçan bir hatalı. Interpol ve FBI tarafınca aranıyor. İsmini Yakup olarak değiştirmiş. Kenti hiç bir bedele hürmeti olmayan ithal yerleşimcilerle doldurmaya çalışıyorlar” diye konuştu.
HZ. SÜLEYMAN BURADAYDI
Yıkım sonucu verilen meskenlerde yaşayan Filistinlilerde meskenlerin kendilerine ilişkin olduğuna dair evrak ve delilleri olduğunu kaydeden Amr, şunları söylemiş oldu: “İsrail mahkemeleri bunları tanımıyor. Akla hayale sığmayan münasebetler sunuyorlar. ‘Burada bir bahçe vardı. Hz. Davut ve oğlu Hz. Süleyman yaşıyordu. Tevrat ve Talmud’da geçiyor. Siz burayı boşaltın. Biz buraya bahçe yapacağız’ diyorlar. Ya da ‘Burada ceddimizden kalan mağara vardı’ üzere uydurma öyküler anlatıyorlar.”
FANATİKLER SONLARI OLACAK
Geçtiğimiz haftalarda İsrailli ünlü araştırmacı Gideon Levi’nin yazdığı makaleye dikkat çeken Amr, “Gideon Levi, fanatik Musevilerin tüm düşmanlarından ve tüm silahlardan daha tehlikeli olduğunu söylemiş oldu. İsraillilere, ‘Önümüzde bir fırsat varken İsrail pasaportlarını iptal edin, ailelerinizi alıp buradan gidin. Fanatik Museviler sonumuz olacak’ diye seslendi. Fanatik Musevilerin deliliklerinin bir sonu yok. İşgalciler şu an gücü elinde bulunduruyor fakat asla kuvvetli kalamayacaklar” dedi.
DUVARIN ONLARLA İLGİSİ YOK
Mescid-i Aksa’nın altında yapılan hafriyatları yakından takip eden Filistinli araştırmacı Cemal Amr, “54 yılda 57 hafriyat yaptılar. hiç bir kalıntı bulamadılar. Emevi vaktinden kalma bir taşı çıkarıp ‘Heykelin bir parçası’ dediler” biçiminde konuştu. İsrailli araştırmacılardan oluşan bir bilim konseyinin, epeyce derinde yapılan hafriyat çalışmaları sonucunda Herodes döneminden kalma sikkeler bulunduğunu duyurduğunu anlatan Amr, şunları kaydetti: “Burak Duvarı Hz. Davud ve Hz. Süleyman vaktinde inşa edildiyse; Herodes, Hz. Davut’tan 1000 yıl daha sonra yaşadı. Yani bu duvarın onlarla ilgisi olmadığı kanıtlandı. Orada onların bahsetmiş olduğu bir yapı olmadığını, kendi bilim adamları kanıtladı. Yalnızca dini eğitim alan teknoloji tersi Museviler ise ‘Ne delili getirirseniz getirin, burası bizim ve onu ortaya çıkaracağız’ diye karşı çıkıyor. İsrailli ünlü araştırmacı Prof. Moşe Zan Duvays ‘Kazı çalışmaları anlamsız ve bir şey bulunamayacak’ dedi. Fanatik Musevilerin vefat tehditleri yüzünden muhafaza verdiler.”
ARAP ÜLKLEERİNDEN ÜMİDİMİZ YOK
Kudüs’teki gençlerin şuurlu ve kuvvetli olduğunu vurgulayan Amr, şu biçimde konuştu: “Hepsi haklı davalarının sorumluluğunu üstlenmişler. Tekraren tutuklanıyor, her hür kalışlarında meydanlara dönüyor ve yeniden tutuklanıyorlar. Hak ve batıl içinde uğraş sürüyor. Dünyadaki bütün beşerler üzere Filistinliler de ülkelerinde itimat ve huzur ortasında yaşamak istiyor. Sorunun tahlili için Arap ülkelerinden ümidimiz yok. Türkiye, Endonezya, Malezya üzere ülkeler Memleketler arası Ceza Mahkemesi’ne gidecek ve İsrail vahşetinin durması için yanımızda yer alacaklar.”
TOPLU GÖÇE ZORLUYORLAR
Kişisel değil toplu göçe zorlandıklarını anlatan Amr, “Kudüs’ün tümünü Yahudileştirmek ismine konutlar istila ediliyor, boşaltılıp yıkılıyor. Başta Pir Cerrah, Silvan, el-Bostan, Vadi Yasul, Vadi Humus ve Batn el-Heva mahallelerinde hukuksuzca yıkım kararları çıktı. Buralarda yaşayan Filistinliler kaygı ortasında. Dünyanın hiç bir yerinde kanunsuz baskınların düzenlendiği, konutunuzu kendi elinizle yıkmanızın, masrafları da sizin ödemenizin istendiği bir sistem yok” dedi.
İTHAL YERLEŞİMCİLER
Eski ABD Lideri Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başşehri ilan ettikten daha sonra, “Kudüs artık ebediyen Musevilerin başkenti” halinde bir şuur oluştuğunu aktaran Amr, fanatik Musevilerin kentte istedikleri üzere davranmaya başladıklarını, şiddete başvurmayı kendilerinde hak olarak gördüklerini söz etti. Amr, konutlara el koyan yerleşimcilerin birçoklarının da ABD, Rusya, Fransa ve Polonya üzere öbür ülkelerden geldiklerini söylemiş oldu.
Cemal Amr, Kudüs’teki işgal cürümlerini ortaya çıkarmak için çalışan en değerli araştırmacılardan. (Fotoğraf: Mustafa İlhan)
ABD’DEN KAÇMIŞ BİR HATALI
Pir Cerrah mahallesinde yaşayan Muna Kurd’un çektiği ve “Evimi niye çaldın” diye sorduğu bir Musevinin “Ben olmasam diğer biri gelecek” yanıtıyla hafızalara kazındığı görüntüyle ilgili çarpıcı bilgiler veren Amr, “Onun konutuna yerleşen Yahudi, Amerika’dan kaçan bir hatalı. Interpol ve FBI tarafınca aranıyor. İsmini Yakup olarak değiştirmiş. Kenti hiç bir bedele hürmeti olmayan ithal yerleşimcilerle doldurmaya çalışıyorlar” diye konuştu.
HZ. SÜLEYMAN BURADAYDI
Yıkım sonucu verilen meskenlerde yaşayan Filistinlilerde meskenlerin kendilerine ilişkin olduğuna dair evrak ve delilleri olduğunu kaydeden Amr, şunları söylemiş oldu: “İsrail mahkemeleri bunları tanımıyor. Akla hayale sığmayan münasebetler sunuyorlar. ‘Burada bir bahçe vardı. Hz. Davut ve oğlu Hz. Süleyman yaşıyordu. Tevrat ve Talmud’da geçiyor. Siz burayı boşaltın. Biz buraya bahçe yapacağız’ diyorlar. Ya da ‘Burada ceddimizden kalan mağara vardı’ üzere uydurma öyküler anlatıyorlar.”
FANATİKLER SONLARI OLACAK
Geçtiğimiz haftalarda İsrailli ünlü araştırmacı Gideon Levi’nin yazdığı makaleye dikkat çeken Amr, “Gideon Levi, fanatik Musevilerin tüm düşmanlarından ve tüm silahlardan daha tehlikeli olduğunu söylemiş oldu. İsraillilere, ‘Önümüzde bir fırsat varken İsrail pasaportlarını iptal edin, ailelerinizi alıp buradan gidin. Fanatik Museviler sonumuz olacak’ diye seslendi. Fanatik Musevilerin deliliklerinin bir sonu yok. İşgalciler şu an gücü elinde bulunduruyor fakat asla kuvvetli kalamayacaklar” dedi.
DUVARIN ONLARLA İLGİSİ YOK
Mescid-i Aksa’nın altında yapılan hafriyatları yakından takip eden Filistinli araştırmacı Cemal Amr, “54 yılda 57 hafriyat yaptılar. hiç bir kalıntı bulamadılar. Emevi vaktinden kalma bir taşı çıkarıp ‘Heykelin bir parçası’ dediler” biçiminde konuştu. İsrailli araştırmacılardan oluşan bir bilim konseyinin, epeyce derinde yapılan hafriyat çalışmaları sonucunda Herodes döneminden kalma sikkeler bulunduğunu duyurduğunu anlatan Amr, şunları kaydetti: “Burak Duvarı Hz. Davud ve Hz. Süleyman vaktinde inşa edildiyse; Herodes, Hz. Davut’tan 1000 yıl daha sonra yaşadı. Yani bu duvarın onlarla ilgisi olmadığı kanıtlandı. Orada onların bahsetmiş olduğu bir yapı olmadığını, kendi bilim adamları kanıtladı. Yalnızca dini eğitim alan teknoloji tersi Museviler ise ‘Ne delili getirirseniz getirin, burası bizim ve onu ortaya çıkaracağız’ diye karşı çıkıyor. İsrailli ünlü araştırmacı Prof. Moşe Zan Duvays ‘Kazı çalışmaları anlamsız ve bir şey bulunamayacak’ dedi. Fanatik Musevilerin vefat tehditleri yüzünden muhafaza verdiler.”
ARAP ÜLKLEERİNDEN ÜMİDİMİZ YOK
Kudüs’teki gençlerin şuurlu ve kuvvetli olduğunu vurgulayan Amr, şu biçimde konuştu: “Hepsi haklı davalarının sorumluluğunu üstlenmişler. Tekraren tutuklanıyor, her hür kalışlarında meydanlara dönüyor ve yeniden tutuklanıyorlar. Hak ve batıl içinde uğraş sürüyor. Dünyadaki bütün beşerler üzere Filistinliler de ülkelerinde itimat ve huzur ortasında yaşamak istiyor. Sorunun tahlili için Arap ülkelerinden ümidimiz yok. Türkiye, Endonezya, Malezya üzere ülkeler Memleketler arası Ceza Mahkemesi’ne gidecek ve İsrail vahşetinin durması için yanımızda yer alacaklar.”