Semedov
New member
“Bordo mavili kulüp, planlı ve programlı bir biçimde önümüzdeki dönemin yapılanmasını da tamamladı. Beşiktaş, F.Bahçe ve G.Saray’ın bu meçhullüğü devam ettiği sürece, Trabzonspor önümüzdeki dönemin da şimdiden en büyük favorisidir.”
1) Harika bir maç sonunda Beşiktaş ile Adana Demirspor birliktee kalırken, Lider Karaveli taktik ve oyuncu seçimleriyle düzgünden düzgüne sorgulanmaya başladı. Beşiktaş’ın başındaki 12 resmi maçta 1 hezimet alan Karaveli bu kadar eleştirilmeyi hak ediyor mu?
UĞUR MELEKE: GARİP BİR AKIM BAŞLADI
Bu dönem Harika Lig’de garip bir akım başladı, teknik adamlık kurumu değersizleşti. İki kulüpte etkin futbolculara teknik sorumluluk verildi. Adem Büyük, Nuri Şahin, Volkan Demirel seçimlerine nazaran teknik yöneticilik eğitiminin bir ehemmiyeti olduğu düşünülmüyor bu ülkede. Üç İstanbul büyüğünün de dönem bitmiş üzere yaptıkları süreksiz tercihler enteresan. halbuki hâlâ üçünün de Avrupa kupalarına katılma gayeleri vardı. İkisi kupada devam ediyordu. İkisi de Avrupa’da. Futbolculara astronomik maaşlar veren liderler, niyeyse ucuz teknik adam arıyorlar. Karaveli bence elinden geleni yapıyor lakin elinden gelen bu kadar. Tecrübesi bu kadar. Şaşırmıyorum ben.
GÜNTEKİN ONAY: EMİRHAN TERCİHİ YANLIŞTI
Başkan Karaveli, maç kazanamadığı sürece alışılmış ki eleştirilecek. Malatya ve Rize’ye karşı avuçlarının ortasındaki maçları birliktee bitirdi. Ligde, kupada çabucak her maçta ikinci yarılarda oyun geriye gidiyor. Adana’da baskı yemişken, bu kadar tansiyonu yüksek, sert bir maçta 17 yaşındaki Emirhan’ı alana sürmesi yanlıştı.
MEHMET ARSLAN: BAKIŞ AÇILARI FARKLI
Ben çok keyifli bir maç izledim. Bunun için iki teknik adama ve futbolculara teşekkür ederim. Verdiğim paranın karşılığını aldım. Bu benim penceremden görünenler. ‘Ama ne olursa olsun Beşiktaş maçı kazanmalıydı’ diyenlerin penceresi farklı. Onlar taraf. Onlar lakin kazanınca keyifli olanlar. Yanlış anlamayın, bu bakış açısını eleştirmiyorum. Yalnızca Karaveli’ye bakış açımızın farkını vurguladım.
“CEZA SİSTEMİNİ NBA VE PREMIER LİG’İ ÖRNEK ALARAK TEKRAR DÜZENLEMELİYİZ”
2) PFDK’nın verdiği cezalara rağmen kulüp liderleri ya da yöneticileri, hakemler ve TFF hakkında hayli ağır ithamlarda bulunmaya devam ediyor. Sizce bunun önüne geçilmesinin ya da tenkitlerin makul düzeye gelmesinin bir yolu yok mu?
GÜNTEKİN ONAY: CEZALAR AĞIRLAŞTIRILMALI
Hak mahrumiyeti haricinde ağır ve ihlalin yenidenı halinde katlamalı para cezaları bu sorunu büyük ölçüde çözer. Premier Lig ve NBA’de bunun örnekleri ortada. Saygınlığı en yüksek bu iki ligde sistem, kusur dahi yapsa hakemini muhafaza üzerine konseyi.
UĞUR MELEKE: TALİMAT YENİLENMELİ
Var, birebir vakitte fazlaca makul bir yolu var. Profesyonel disiplin talimatını sıfırdan, en baştan, bir daha yazmak. Hukuk yaşayarak gelişen bir organizma. Fakat futbol hukuku neredeyse hiç dönüşmüyor, çağa ayak uyduramıyor, yerinde sayıyor. Cezalar caydırıcı değil. Yöneticiye hak mahrumiyeti cezası veriliyor fakat niye yoksun olduğu muhakkak değil. Talimat bir daha yazılsa, ağır maddi ve manevi cezalar kelam konusu olsa bakalım konuşabiliyorlar mı, o denli rahatça hakaret edebiliyorlar mı o varlıklı holiganlar?
MEHMET ARSLAN: İNANMIYORSAN OYNAMA
Bundan kurtuluşun tek yolu var. sıradan. Koyun yayın ihalesine bir husus; ‘Bu ligin yayıncısının, hakeminin, tertibinin inandırıcılığına karşıt tabirler için şu kadar para cezası ve ikincisinde puan silme cezası’ diye. İnanmıyorsan bu lige niçin oynuyorsun? Hakemler kusur yapıyor tamam. Fakat kimse o yanılgıları kendi maharetsiz idaresi için kalkan olarak kullanımın. (Murat Sancak istisna, hakikaten canı yandı.) Yöneticilerin bir kısmı hakem yanılgılarına minnettar. Zira onlar yardımıyla hâlâ o koltuktalar. Taraftara bu biçimde sunuyorlar kendi yetersizliklerini.
“DEVRE ORTASINDAKİ TRANSFERLERİYLE UZUN VADELİ DÜŞÜNDÜKLERİNİ GÖSTERDİLER”
3) “Trabzonspor bu takımı ve idare usulüyle yalnızca bu dönem değil, önümüzdeki birkaç dönemde da tepeyi kimseye bırakmaz” diye bir tezde bulunsam, ne kadar haklı olurum?
GÜNTEKİN ONAY: BÜYÜK ÇIKAR ELDE EDECEKLER
Trabzonspor, planlı ve programlı bir biçimde önümüzdeki dönemin yapılanmasını da tamamladı. Bu dönemin sonunda şampiyonluk ipini göğüsleyince ekonomik olarak da büyük bir yarar elde edecekler. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın bu meçhullüğü devam ettiği sürece Trabzonspor önümüzdeki dönemin da şimdiden en büyük favorisi.
UĞUR MELEKE: ŞİMDİ İLKBAHARI YAŞIYORLAR
Dönem başındaki transfer siyasetleri biraz daha kısa vadeli amaca yönelikti. Ancak devre içinde Kerem, Batuhan Kör, Taha Altı kardeş, Emrehan Gedikli ve Enis Destan transferleriyle planlar uzun vadeye yayıldı. Takımda çabucak hemen futbolunun ilkbaharını yaşayan Uğurcan Çakır üzere, Dorukhan Toköz üzere, Berat Özdemir üzere isimler de var. Bence de yalnızca bu yıl değil, birkaç sene daha üstlerde olabilecek. bir planlama yaptı Trabzon takımı.
MEHMET ARSLAN: TRABZON’A TEŞEKKÜR ETMELİLER
3 büyükler bu biçimde yönetilmeye devam etsin, yalnızca Trabzonspor değil, daha ne gruplar çıkacak görürsünüz. Trabzonspor’a 3 büyük kulübün taraftarları teşekkür borçlu. Bir kulüp nasıl yönetilir, teknik adam ile ilgiler nasıl yönetilir, açık ve net bir biçimde gösterdikleri için. Futbolda muvaffakiyete ulaşmak için hakikat transferler yapmanın yetmediğini, gerçek idarenin koşul olduğunu gördük. Topluluk hak ettiği bir dönem yaşıyor. Umarım örnek olurlar.
“MAKİNE YÜRÜRSE, MESUT BİR ÇARK OLARAK KATILABİLİR”
4) Fenerbahçe, Giresun’u deplasmanda yenerek nefes aldı ve üst kümeye tutundu. Sizce bu toparlanmada Mesut’suzluğun rolü ne? Mesut güzelleşince nasıl bir formül uygulanmalı?
UĞUR MELEKE: MANTALİTE KIYMETLİ
Ben Giresun maçının ikinci devresindeki Fenerbahçe’yi, Emre Belözoğlu döne mi Fenerbahçe’sine benzettim. Valencia santrfor başladı. Ön liberoda Sosa vardı. Pelkas, Mert, Serdar, Valencia, Sosa üzere yetenekliler bir ortada alandaydı. Belözoğlu’nun da geçen baharda yaptığı buydu aşağı üst. Şayet bu mantalite sürerse Mesut Özil de bu düzeneğin bir modülü olabilir vakit zaman. kimi vakit 90 oynar, kimi vakit 15 dakika. Aslolan makinenin işlemesi. Makine yürürse Mesut da bir çark olarak katılabilir pekala.
MEHMET ARSLAN: TEK DEVA LÖW
Bu soru bile, “Fenerbahçe’de bir Mesut sorunu var” diye bağırıyor. Oynasa da var, oynamasa da. Mesut ve Fenerbahçe birbirlerine istediklerini veremedi. Bu fazlaca açık. Mesut’un varlığı Pereira’nın yokluğunu yarattı. Düşünün, bir teknik adama, “Bu oyuncuyu oynat” derseniz, o grupta teknik adama inanç kalır mı? Bu sorunu çözebilecek onu memnun edecek tek bir isim var, Joachim Löw. Bunun haricinde Mesut’un kendisi sorun yaratmasa bile, varlığı sorun edilmeye devam edecek. Bu kadroya da, Mesut’a da haksızlık. Lakin yaratılan beklenti ve yaşanan başarısızlıklar iki tarafı da bu noktaya taşıdı.
GÜNTEKİN ONAY: BU OYUN MESUT’LA OLMAZ
Fenerbahçe, Giresunspor karşısında epey koştu, uğraş etti ve dinamik bir futbolla kazandı. Giresun’daki orta saha kurgusu ve oyuncu yapısı, tempolu futbol oynamaya daha uygun. Mesut Özil ile bu dinamizm ne yazık ki olmuyor. İstenilen fizikî kaliteye ulaşana kadar ya oturacak ya da az müddet alacak.
“100 YILDIR YAPILAN GOL VURUŞU İDMANLARI BOŞUNA MIYDI?”
5) Galatasaray’ın kâbusu, Kayserispor karşısında da sürdü ve Torrent beşinci maçını da kazanamadı. Torrent’in “Benim işim ceza alanına kadar” savunması sizce haklı mı?
UĞUR MELEKE: FUTBOLU GUARDIOLA İCAT ETMEDİ
Torrent’e de her teknik adama olduğu üzere büyük hürmet duyuyorum fakat şunu da unutmamak lazım: Futbolu Guardiola ve grubu icat etmedi. Bu oyun 150 yıldır oynanıyor, muhtemelen 150 yıl daha oynanacak. Bu oyunda en başından beri tabelaya gol yazılıyor, pas, topa sahip olma ya da şut sayısı değil. ötürüsıyla işinizin ceza alanında bitmesi imkânsız. Bilakis en kıymetli iş orada. Gol yoksa tüm uğraşlarınız boşa gidiyor zira. bu biçimde 100 yıldır yapılan gol vuruşu egzersizleri, duran top setleri daima boşuna mıydı? Hocalar maç ortasında tek santrfordan çift santrfora boşuna mı dönüyorlar?
MEHMET ARSLAN: TORRENT’İN YAKLAŞIMI GERÇEK
Ben son maçta Galatasaray’ın çaba azmine hürmet duydum ve beğendim. Uzun vakit görmediğim bir istek vardı kadroda. Torrent bu bakımdan bir farklılık getirdi gruba. Devam eder mi? İnşallah eder. Ve onun tabir ettiği de bu. Konuma giren, gol kaçıran, rakibi baskı altına alan bir ekip yaratıyorsa teknik adam, onun nazaranvi de bu aslına bakarsanız. Son derece yanlışsız bir yaklaşım. daha sonrasında oyuncuların ekstra çalışmasına bağlıdır. Bunu net bir biçimde açıklayan Torrent üzere teknik adamlar çoğalsa keşke. Fakat ‘Her muvaffakiyet benimdir’ diyen egolu teknik adamlar buna fırsat vermez.
GÜNTEKİN ONAY: O FUTBOLU BU TAKIM OYNAYAMAZ
Torrentin ekibi gelişiyor mu? Gözle görülür somut bir çıkış var mı? Hayır. Son 20 metre konusundaki sözünde bir yanlış yok. Gol bölgesinde artık maharet ve bitiricilik devreye girer. Sorun şu: Torrent’in başındaki futbolu bu takım kalitesi oynayamaz.
“HİKMET KARAMAN HAKLI HATTA AZ BİLE SÖYLEMİŞ”
6) Hikmet Karaman, Türkiye Kupası’nda daima deplasmanda oynamalarından yakındı. Karaman isyanında haklı mı? Kupadaki bu statü sizce de garip değil mi? Biz niye bu biçimde yapıyoruz?
UĞUR MELEKE: EMELDEN ŞAŞTI
Bu karşılığı verebilmek için evvel lokal kupaların 150 yıldır niye oynandığı sorusunu cevaplamamız gerek. Kupanın maksadı, ülke sathındaki her amatör/profesyonel futbolcuya bir gün en üst sahnede oynayabileceği hayalini kurdurmaktır. Iğdırsporlu’yu Fenerbahçe’yle, Bodrumsporlu’yu Beşiktaş’la oynatabilmektir. Doğudan batıya, kuzeyden güneye ülkedeki her çocuğa bir gün kupada final oynayabileceğini düşündürmektir. Eşitlemektir hedef. Fakat maalesef biz kupayı ne için düzenlediğimizi dahi unuttuk! Onu bile büyük grupların lehine kurgulamayı başardık. Hikmet Karaman haklı. Hatta az bile söylemiş.
MEHMET ARSLAN: YAYINCI DA HAKLI
Kupanın ruhu açıktır. Zayıf kadronun kuvvetli takımı yenme ihtimali. Bunun için ilgi çeker. Bu ihtimal izlenmeye paha bir oyun çıkarır ortaya. Bunun için zayıf ekibe bir talih verilir. Sıralamada aşağıda olan kadronun alanında oynanır maçlar. Ancak bizde bu uygulama hayli sıkıntı. Zira yayıncının da haklı korkuları var. Bu ülkede homojen dağılmış bir taraftar ve izleyici topluluğu yok. İki kuvvetli grup elendi mi izlenme oranı tabana vuruyor. Bu denklemden yanlışsız kararı bulmak fazlaca sıkıntı. Hikmet Karaman hocam haklı lakin yayıncı kuruluş da haklı.
GÜNTEKİN ONAY: KURA ŞANSSIZLIĞI
Hikmet Karaman’ın kadrosu Kayserispor şanssız bir kura çekerek, Türkiye Kupası’nın son şampiyonu Beşiktaş’la eşleşti. Tek maçlı eliminasyon yöntemi oynanan kupa maçlarında bir konut sahibi, bir de deplasman grubu olmasından daha olağan bir durum yok. Kura şanssızlığı.
1) Harika bir maç sonunda Beşiktaş ile Adana Demirspor birliktee kalırken, Lider Karaveli taktik ve oyuncu seçimleriyle düzgünden düzgüne sorgulanmaya başladı. Beşiktaş’ın başındaki 12 resmi maçta 1 hezimet alan Karaveli bu kadar eleştirilmeyi hak ediyor mu?
UĞUR MELEKE: GARİP BİR AKIM BAŞLADI
Bu dönem Harika Lig’de garip bir akım başladı, teknik adamlık kurumu değersizleşti. İki kulüpte etkin futbolculara teknik sorumluluk verildi. Adem Büyük, Nuri Şahin, Volkan Demirel seçimlerine nazaran teknik yöneticilik eğitiminin bir ehemmiyeti olduğu düşünülmüyor bu ülkede. Üç İstanbul büyüğünün de dönem bitmiş üzere yaptıkları süreksiz tercihler enteresan. halbuki hâlâ üçünün de Avrupa kupalarına katılma gayeleri vardı. İkisi kupada devam ediyordu. İkisi de Avrupa’da. Futbolculara astronomik maaşlar veren liderler, niyeyse ucuz teknik adam arıyorlar. Karaveli bence elinden geleni yapıyor lakin elinden gelen bu kadar. Tecrübesi bu kadar. Şaşırmıyorum ben.
GÜNTEKİN ONAY: EMİRHAN TERCİHİ YANLIŞTI
Başkan Karaveli, maç kazanamadığı sürece alışılmış ki eleştirilecek. Malatya ve Rize’ye karşı avuçlarının ortasındaki maçları birliktee bitirdi. Ligde, kupada çabucak her maçta ikinci yarılarda oyun geriye gidiyor. Adana’da baskı yemişken, bu kadar tansiyonu yüksek, sert bir maçta 17 yaşındaki Emirhan’ı alana sürmesi yanlıştı.
MEHMET ARSLAN: BAKIŞ AÇILARI FARKLI
Ben çok keyifli bir maç izledim. Bunun için iki teknik adama ve futbolculara teşekkür ederim. Verdiğim paranın karşılığını aldım. Bu benim penceremden görünenler. ‘Ama ne olursa olsun Beşiktaş maçı kazanmalıydı’ diyenlerin penceresi farklı. Onlar taraf. Onlar lakin kazanınca keyifli olanlar. Yanlış anlamayın, bu bakış açısını eleştirmiyorum. Yalnızca Karaveli’ye bakış açımızın farkını vurguladım.
“CEZA SİSTEMİNİ NBA VE PREMIER LİG’İ ÖRNEK ALARAK TEKRAR DÜZENLEMELİYİZ”
2) PFDK’nın verdiği cezalara rağmen kulüp liderleri ya da yöneticileri, hakemler ve TFF hakkında hayli ağır ithamlarda bulunmaya devam ediyor. Sizce bunun önüne geçilmesinin ya da tenkitlerin makul düzeye gelmesinin bir yolu yok mu?
GÜNTEKİN ONAY: CEZALAR AĞIRLAŞTIRILMALI
Hak mahrumiyeti haricinde ağır ve ihlalin yenidenı halinde katlamalı para cezaları bu sorunu büyük ölçüde çözer. Premier Lig ve NBA’de bunun örnekleri ortada. Saygınlığı en yüksek bu iki ligde sistem, kusur dahi yapsa hakemini muhafaza üzerine konseyi.
UĞUR MELEKE: TALİMAT YENİLENMELİ
Var, birebir vakitte fazlaca makul bir yolu var. Profesyonel disiplin talimatını sıfırdan, en baştan, bir daha yazmak. Hukuk yaşayarak gelişen bir organizma. Fakat futbol hukuku neredeyse hiç dönüşmüyor, çağa ayak uyduramıyor, yerinde sayıyor. Cezalar caydırıcı değil. Yöneticiye hak mahrumiyeti cezası veriliyor fakat niye yoksun olduğu muhakkak değil. Talimat bir daha yazılsa, ağır maddi ve manevi cezalar kelam konusu olsa bakalım konuşabiliyorlar mı, o denli rahatça hakaret edebiliyorlar mı o varlıklı holiganlar?
MEHMET ARSLAN: İNANMIYORSAN OYNAMA
Bundan kurtuluşun tek yolu var. sıradan. Koyun yayın ihalesine bir husus; ‘Bu ligin yayıncısının, hakeminin, tertibinin inandırıcılığına karşıt tabirler için şu kadar para cezası ve ikincisinde puan silme cezası’ diye. İnanmıyorsan bu lige niçin oynuyorsun? Hakemler kusur yapıyor tamam. Fakat kimse o yanılgıları kendi maharetsiz idaresi için kalkan olarak kullanımın. (Murat Sancak istisna, hakikaten canı yandı.) Yöneticilerin bir kısmı hakem yanılgılarına minnettar. Zira onlar yardımıyla hâlâ o koltuktalar. Taraftara bu biçimde sunuyorlar kendi yetersizliklerini.
“DEVRE ORTASINDAKİ TRANSFERLERİYLE UZUN VADELİ DÜŞÜNDÜKLERİNİ GÖSTERDİLER”
3) “Trabzonspor bu takımı ve idare usulüyle yalnızca bu dönem değil, önümüzdeki birkaç dönemde da tepeyi kimseye bırakmaz” diye bir tezde bulunsam, ne kadar haklı olurum?
GÜNTEKİN ONAY: BÜYÜK ÇIKAR ELDE EDECEKLER
Trabzonspor, planlı ve programlı bir biçimde önümüzdeki dönemin yapılanmasını da tamamladı. Bu dönemin sonunda şampiyonluk ipini göğüsleyince ekonomik olarak da büyük bir yarar elde edecekler. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın bu meçhullüğü devam ettiği sürece Trabzonspor önümüzdeki dönemin da şimdiden en büyük favorisi.
UĞUR MELEKE: ŞİMDİ İLKBAHARI YAŞIYORLAR
Dönem başındaki transfer siyasetleri biraz daha kısa vadeli amaca yönelikti. Ancak devre içinde Kerem, Batuhan Kör, Taha Altı kardeş, Emrehan Gedikli ve Enis Destan transferleriyle planlar uzun vadeye yayıldı. Takımda çabucak hemen futbolunun ilkbaharını yaşayan Uğurcan Çakır üzere, Dorukhan Toköz üzere, Berat Özdemir üzere isimler de var. Bence de yalnızca bu yıl değil, birkaç sene daha üstlerde olabilecek. bir planlama yaptı Trabzon takımı.
MEHMET ARSLAN: TRABZON’A TEŞEKKÜR ETMELİLER
3 büyükler bu biçimde yönetilmeye devam etsin, yalnızca Trabzonspor değil, daha ne gruplar çıkacak görürsünüz. Trabzonspor’a 3 büyük kulübün taraftarları teşekkür borçlu. Bir kulüp nasıl yönetilir, teknik adam ile ilgiler nasıl yönetilir, açık ve net bir biçimde gösterdikleri için. Futbolda muvaffakiyete ulaşmak için hakikat transferler yapmanın yetmediğini, gerçek idarenin koşul olduğunu gördük. Topluluk hak ettiği bir dönem yaşıyor. Umarım örnek olurlar.
“MAKİNE YÜRÜRSE, MESUT BİR ÇARK OLARAK KATILABİLİR”
4) Fenerbahçe, Giresun’u deplasmanda yenerek nefes aldı ve üst kümeye tutundu. Sizce bu toparlanmada Mesut’suzluğun rolü ne? Mesut güzelleşince nasıl bir formül uygulanmalı?
UĞUR MELEKE: MANTALİTE KIYMETLİ
Ben Giresun maçının ikinci devresindeki Fenerbahçe’yi, Emre Belözoğlu döne mi Fenerbahçe’sine benzettim. Valencia santrfor başladı. Ön liberoda Sosa vardı. Pelkas, Mert, Serdar, Valencia, Sosa üzere yetenekliler bir ortada alandaydı. Belözoğlu’nun da geçen baharda yaptığı buydu aşağı üst. Şayet bu mantalite sürerse Mesut Özil de bu düzeneğin bir modülü olabilir vakit zaman. kimi vakit 90 oynar, kimi vakit 15 dakika. Aslolan makinenin işlemesi. Makine yürürse Mesut da bir çark olarak katılabilir pekala.
MEHMET ARSLAN: TEK DEVA LÖW
Bu soru bile, “Fenerbahçe’de bir Mesut sorunu var” diye bağırıyor. Oynasa da var, oynamasa da. Mesut ve Fenerbahçe birbirlerine istediklerini veremedi. Bu fazlaca açık. Mesut’un varlığı Pereira’nın yokluğunu yarattı. Düşünün, bir teknik adama, “Bu oyuncuyu oynat” derseniz, o grupta teknik adama inanç kalır mı? Bu sorunu çözebilecek onu memnun edecek tek bir isim var, Joachim Löw. Bunun haricinde Mesut’un kendisi sorun yaratmasa bile, varlığı sorun edilmeye devam edecek. Bu kadroya da, Mesut’a da haksızlık. Lakin yaratılan beklenti ve yaşanan başarısızlıklar iki tarafı da bu noktaya taşıdı.
GÜNTEKİN ONAY: BU OYUN MESUT’LA OLMAZ
Fenerbahçe, Giresunspor karşısında epey koştu, uğraş etti ve dinamik bir futbolla kazandı. Giresun’daki orta saha kurgusu ve oyuncu yapısı, tempolu futbol oynamaya daha uygun. Mesut Özil ile bu dinamizm ne yazık ki olmuyor. İstenilen fizikî kaliteye ulaşana kadar ya oturacak ya da az müddet alacak.
“100 YILDIR YAPILAN GOL VURUŞU İDMANLARI BOŞUNA MIYDI?”
5) Galatasaray’ın kâbusu, Kayserispor karşısında da sürdü ve Torrent beşinci maçını da kazanamadı. Torrent’in “Benim işim ceza alanına kadar” savunması sizce haklı mı?
UĞUR MELEKE: FUTBOLU GUARDIOLA İCAT ETMEDİ
Torrent’e de her teknik adama olduğu üzere büyük hürmet duyuyorum fakat şunu da unutmamak lazım: Futbolu Guardiola ve grubu icat etmedi. Bu oyun 150 yıldır oynanıyor, muhtemelen 150 yıl daha oynanacak. Bu oyunda en başından beri tabelaya gol yazılıyor, pas, topa sahip olma ya da şut sayısı değil. ötürüsıyla işinizin ceza alanında bitmesi imkânsız. Bilakis en kıymetli iş orada. Gol yoksa tüm uğraşlarınız boşa gidiyor zira. bu biçimde 100 yıldır yapılan gol vuruşu egzersizleri, duran top setleri daima boşuna mıydı? Hocalar maç ortasında tek santrfordan çift santrfora boşuna mı dönüyorlar?
MEHMET ARSLAN: TORRENT’İN YAKLAŞIMI GERÇEK
Ben son maçta Galatasaray’ın çaba azmine hürmet duydum ve beğendim. Uzun vakit görmediğim bir istek vardı kadroda. Torrent bu bakımdan bir farklılık getirdi gruba. Devam eder mi? İnşallah eder. Ve onun tabir ettiği de bu. Konuma giren, gol kaçıran, rakibi baskı altına alan bir ekip yaratıyorsa teknik adam, onun nazaranvi de bu aslına bakarsanız. Son derece yanlışsız bir yaklaşım. daha sonrasında oyuncuların ekstra çalışmasına bağlıdır. Bunu net bir biçimde açıklayan Torrent üzere teknik adamlar çoğalsa keşke. Fakat ‘Her muvaffakiyet benimdir’ diyen egolu teknik adamlar buna fırsat vermez.
GÜNTEKİN ONAY: O FUTBOLU BU TAKIM OYNAYAMAZ
Torrentin ekibi gelişiyor mu? Gözle görülür somut bir çıkış var mı? Hayır. Son 20 metre konusundaki sözünde bir yanlış yok. Gol bölgesinde artık maharet ve bitiricilik devreye girer. Sorun şu: Torrent’in başındaki futbolu bu takım kalitesi oynayamaz.
“HİKMET KARAMAN HAKLI HATTA AZ BİLE SÖYLEMİŞ”
6) Hikmet Karaman, Türkiye Kupası’nda daima deplasmanda oynamalarından yakındı. Karaman isyanında haklı mı? Kupadaki bu statü sizce de garip değil mi? Biz niye bu biçimde yapıyoruz?
UĞUR MELEKE: EMELDEN ŞAŞTI
Bu karşılığı verebilmek için evvel lokal kupaların 150 yıldır niye oynandığı sorusunu cevaplamamız gerek. Kupanın maksadı, ülke sathındaki her amatör/profesyonel futbolcuya bir gün en üst sahnede oynayabileceği hayalini kurdurmaktır. Iğdırsporlu’yu Fenerbahçe’yle, Bodrumsporlu’yu Beşiktaş’la oynatabilmektir. Doğudan batıya, kuzeyden güneye ülkedeki her çocuğa bir gün kupada final oynayabileceğini düşündürmektir. Eşitlemektir hedef. Fakat maalesef biz kupayı ne için düzenlediğimizi dahi unuttuk! Onu bile büyük grupların lehine kurgulamayı başardık. Hikmet Karaman haklı. Hatta az bile söylemiş.
MEHMET ARSLAN: YAYINCI DA HAKLI
Kupanın ruhu açıktır. Zayıf kadronun kuvvetli takımı yenme ihtimali. Bunun için ilgi çeker. Bu ihtimal izlenmeye paha bir oyun çıkarır ortaya. Bunun için zayıf ekibe bir talih verilir. Sıralamada aşağıda olan kadronun alanında oynanır maçlar. Ancak bizde bu uygulama hayli sıkıntı. Zira yayıncının da haklı korkuları var. Bu ülkede homojen dağılmış bir taraftar ve izleyici topluluğu yok. İki kuvvetli grup elendi mi izlenme oranı tabana vuruyor. Bu denklemden yanlışsız kararı bulmak fazlaca sıkıntı. Hikmet Karaman hocam haklı lakin yayıncı kuruluş da haklı.
GÜNTEKİN ONAY: KURA ŞANSSIZLIĞI
Hikmet Karaman’ın kadrosu Kayserispor şanssız bir kura çekerek, Türkiye Kupası’nın son şampiyonu Beşiktaş’la eşleşti. Tek maçlı eliminasyon yöntemi oynanan kupa maçlarında bir konut sahibi, bir de deplasman grubu olmasından daha olağan bir durum yok. Kura şanssızlığı.