28 yıldır dinmeyen acı: Başbağlar Katliamı
Kent merkezine 220 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyüne 5 Temmuz 1993 akşamı gelen PKK’lı teröristler, bayanları derede topladıktan daha sonra konutları yağmalayıp para, altın ve bedelli eşyaları alarak tüm meskenleri ateşe verdi.
Yapılan zulme karşı çıkan 5 kişiyi de meskenlerde ateşe vererek öldüren teröristler, akşam namazını kılıp mescitten çıkan 28 erkeği de köy meydanında topladı.
bir süre örgüt propagandası yapan teröristler ondan sonrasında bu şahısları de kurşuna dizdi. hadiseden daha sonra bölgede yapılan incelemede, yüzlerce boş kovan bulundu.
– 28 YILDIR ACILARINI HAFIZALARINDAN SİLEMİYORLAR
Katliamın acısının birinci günkü üzere taze olduğu köyde yaşayanlar, 28 yıl evvel yaşadıklarını ve acılarını hafızalarından silemiyor.
Köyde, şehit edilenler her yıl olayın yaşandığı tarihte merasimle anılıyor. Bilhassa yaz aylarında köylerine gelen vatandaşlar, şehitlikte dua ediyor.
Katliamdan yaralı kurtulan Başbağlar köyünün muhtarı Ali Akarpınar, AA muhabirine, köyün bir gecede küle döndüğünü söylemiş oldu.
Akşam namazı sırasında yaklaşık 80 ila 100 kişilik terörist kümesinin köye geldiğini söz eden Akarpınar, şu biçimde konuştu:
“Başbağlar köyü her zamanki üzere kendi halinde işinde gücündeydi. Terör kümesi bizleri mescitten alıp toplantı yapacaklarını söylemiş olduler. Bizi şu anda bulunduğumuz o mera alanına getirdiler. Öteki bir küme da olağan bizim haberimiz yok, meskenleri yakıp talan ediyorlar. Bayanları toplayıp ziynet eşyalarına varıncaya kadar almışlar. Takriben yarım saat müddetle örgüt propagandalarını yapmışlardı. ondan sonrasında üzerimize kurşun yağdırdılar. Bu gördüğünüz alanda 27 köylüm, yüzlerce mermiyle can verdi. 33 bireyden birini, köyün ortasında vurdular, 5 kişi de meskenlerinde canlı diri yakılarak can verdi.”
– “İKİ AY daha sonra GELDİM HALA KÖYDEKİ YANGIN SÖNMEMİŞTİ”
Akarpınar, katliamdan yaralı kurtulduğunu belirterek, hastanedeki tedavisi daha sonrası 2 ay daha sonra köyüne geri döndüğünü aktardı.
Taburcu olup köye geldiğini anlatan Akarpınar, “İki ay tedavi gördüğüm hastaniçin çıktıktan daha sonra 5 Eylül 1993’te köye geldim ve hala yangın sönmemişti. Köy dozerlerle dümdüz edilmişti. Konutumuzun ortasında kalan eşyamızı da hiç bir şey de alamadık.” tabirlerini kullandı.
Katliamda babasını, ağabeyini ve biroldukça yakınını kaybeden köylülerden Ali Akpınar ise gözyaşları ortasında yaptığı konuşmada, acının hala içlerinde taze olduğunu lisana getirdi.
Olaya karışanların cezasını çekmesini istediklerini belirten Akpınar, “28 sene evvel şehitlerimiz ahirete gittiler, bizler yaşıyoruz lakin daima acı ortasında yaşıyoruz. Onları hiç bir vakit unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız. Daima acı çekiyoruz, her sene… Hiç unutmuyoruz.” dedi.
Köylülerden Şerif Gül de Başbağlar Katliamı’nın planlı yapıldığını anlatarak, kendilerine bu acıyı yaşatanların bulunup cezalandırılmasını istedi.
KAYNAK: AA
Kent merkezine 220 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyüne 5 Temmuz 1993 akşamı gelen PKK’lı teröristler, bayanları derede topladıktan daha sonra konutları yağmalayıp para, altın ve bedelli eşyaları alarak tüm meskenleri ateşe verdi.
Yapılan zulme karşı çıkan 5 kişiyi de meskenlerde ateşe vererek öldüren teröristler, akşam namazını kılıp mescitten çıkan 28 erkeği de köy meydanında topladı.
bir süre örgüt propagandası yapan teröristler ondan sonrasında bu şahısları de kurşuna dizdi. hadiseden daha sonra bölgede yapılan incelemede, yüzlerce boş kovan bulundu.
– 28 YILDIR ACILARINI HAFIZALARINDAN SİLEMİYORLAR
Katliamın acısının birinci günkü üzere taze olduğu köyde yaşayanlar, 28 yıl evvel yaşadıklarını ve acılarını hafızalarından silemiyor.
Köyde, şehit edilenler her yıl olayın yaşandığı tarihte merasimle anılıyor. Bilhassa yaz aylarında köylerine gelen vatandaşlar, şehitlikte dua ediyor.
Katliamdan yaralı kurtulan Başbağlar köyünün muhtarı Ali Akarpınar, AA muhabirine, köyün bir gecede küle döndüğünü söylemiş oldu.
Akşam namazı sırasında yaklaşık 80 ila 100 kişilik terörist kümesinin köye geldiğini söz eden Akarpınar, şu biçimde konuştu:
“Başbağlar köyü her zamanki üzere kendi halinde işinde gücündeydi. Terör kümesi bizleri mescitten alıp toplantı yapacaklarını söylemiş olduler. Bizi şu anda bulunduğumuz o mera alanına getirdiler. Öteki bir küme da olağan bizim haberimiz yok, meskenleri yakıp talan ediyorlar. Bayanları toplayıp ziynet eşyalarına varıncaya kadar almışlar. Takriben yarım saat müddetle örgüt propagandalarını yapmışlardı. ondan sonrasında üzerimize kurşun yağdırdılar. Bu gördüğünüz alanda 27 köylüm, yüzlerce mermiyle can verdi. 33 bireyden birini, köyün ortasında vurdular, 5 kişi de meskenlerinde canlı diri yakılarak can verdi.”
– “İKİ AY daha sonra GELDİM HALA KÖYDEKİ YANGIN SÖNMEMİŞTİ”
Akarpınar, katliamdan yaralı kurtulduğunu belirterek, hastanedeki tedavisi daha sonrası 2 ay daha sonra köyüne geri döndüğünü aktardı.
Taburcu olup köye geldiğini anlatan Akarpınar, “İki ay tedavi gördüğüm hastaniçin çıktıktan daha sonra 5 Eylül 1993’te köye geldim ve hala yangın sönmemişti. Köy dozerlerle dümdüz edilmişti. Konutumuzun ortasında kalan eşyamızı da hiç bir şey de alamadık.” tabirlerini kullandı.
Katliamda babasını, ağabeyini ve biroldukça yakınını kaybeden köylülerden Ali Akpınar ise gözyaşları ortasında yaptığı konuşmada, acının hala içlerinde taze olduğunu lisana getirdi.
Olaya karışanların cezasını çekmesini istediklerini belirten Akpınar, “28 sene evvel şehitlerimiz ahirete gittiler, bizler yaşıyoruz lakin daima acı ortasında yaşıyoruz. Onları hiç bir vakit unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız. Daima acı çekiyoruz, her sene… Hiç unutmuyoruz.” dedi.
Köylülerden Şerif Gül de Başbağlar Katliamı’nın planlı yapıldığını anlatarak, kendilerine bu acıyı yaşatanların bulunup cezalandırılmasını istedi.
KAYNAK: AA