Sunumdan bir an
Tarihi bir ışığın aydınlattığı meydanlar, sokaklar ve mahalleler, mimari ve sanatsal önemini bir kez olsun gözden kaçıran, herkesin seçme, kendini ifade etme, özgür kadın olma hakkını savunmak için canını yakanların fedakarlığının olduğu yerler olarak değerlerine önem veriyor. ve erkekler.
“1944 Floransa Yükseliyor”, 1979'dan 2008'e kadar İtalya Cumhuriyeti'nin milletvekili ve bugün Circolo Rosselli Vakfı'nın başkanı olan Valdo Spini ve 22'de Toskana'daki tarihi Direniş ve çağdaş çağ enstitüsü müdürü Matteo Mazzoni tarafından yazılmıştır. Haziran ayındaki okuyucular, Toskana'nın her yerindeki gazete bayilerinde, şehrin kurtuluşunun sekseninci yıldönümünde “La Haber” gazetesiyle birlikte bulabilecekleri bu hikayenin, Toskana'nın başkentindeki Nazi-faşist işgalinden kurtuluşun sokak sokak anlatıldığı canlı bir ifadesidir. Bugün Floransalıların ve turistlerin uğrak yeri olan mekanların o günlerin tüm dramatikliğiyle restore edildiği fotoğraf repertuarıyla belgelendi.
Geçmişle günümüz arasındaki mesafeyi kısaltan, adım adım gidilecek bir şehir haritası oluşturan görseller ve kelimeler, oraları önemli kılan özgürlük savaşçılarının yüzlerini ve isimlerini araştırıyor.
Bölge Başkanı Giani, bu ciltte, 12 Haziran 1944'te Toskana'da başlayan Nazi-faşist işgalcilerden kurtuluş yolunda Floransa'nın cesaretini ve fedakarlık ruhunu örnek ve sembolik bir şekilde belgelediğini belirtiyor. İlk Anglo birliklerinden Amerikalılar, ertesi gün, cumhuriyetçiler tarafından tespit edilen 83 madencinin Alman askerleri tarafından öldürüldüğü Niccioleta katliamında sivil halka karşı ilk misillemeye eşlik etti. Toskana'da gerçekleştirilen ve partizan oluşumlar arasındaki çatışmalarda ölenler hariç, yaklaşık 4.500 masum insanın ölümüne yol açacak katliamların ilk kurbanları onlar. Direniş'in tarihi, Toskana'daki ideal dayanak noktasını, bölgenin tarihi renkleriyle birlikte sembolünü ifade eden pankartında buluyor: Toskana Ulusal Komitesi başkanı sanat tarihçisi Carlo Ludovico Ragghianti tarafından seçilen Cellini'nin kanatlı Pegasus'u. Kurtuluş, tüm partizanların silahlı amblemi olarak. Floransa'da Nazi faşistlerine karşı ayaklanmayı yöneten geçici hükümete liderlik edecek. Özgürlük tutkusu, Rosselli kardeşlerden Ranuccio Bianchi Bandinelli ve Gaetano Pieraccini'ye kadar Bölge tarihinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu ideal mirasımızın ayrılmaz bir parçasıdır.”
La Haber gazetesinin müdürü Maurizio Molinari, “Bu kitabı üç nedenden dolayı oluşturduk” diye ekliyor. Birincisi, Başkan Sergio Mattarella'nın Anayasa'nın partizanların düştüğü yerde doğduğunu söyleyen sözlerine gönderme yapıyor. Bunu hatırlamak, bu olağanüstü ideal mirasın kuşaktan kuşağa en özgün anlamıyla aktarılmasını sağlamak anlamına gelir. İkincisi ise tarihin yanlış tarafında yer alan ve kurtuluş mücadelesi olmasaydı en büyük bedeli ödeyebilecek olan İtalya'nın “meşruiyetini” anlatıyor. Direniş mücadelesinin fedakarlığı ülkeyi kurtarır ve bugün kim olduğumuza meşruiyet kazandırır. Savaş sonrası İtalya uluslararası bağlama tam haklarla ve eşit onurla girdiyse, bu, ülkenin aynı zamanda özgürlük değerlerini seçen ve bunlar için mücadele eden insanlardan oluştuğunu gösterenlerin fedakarlığı sayesinde oldu. tarihin sağ tarafı. Bir de son ve belki de en önemli neden var: Direniş'in safında yer alanlar, bunu herhangi bir güvence veya garanti olmadan, başarıyı veya rahatlığı garanti etmeyen bir konumda yapmayı seçtiler. O halde hiç kimse bunun nasıl biteceğini bilemezdi. Bu cesarete sahip olmak ve iyiyle kötü arasındaki kırılgan tercih, bugün günlük hayatımızın her anının anlamıdır ve bunu hatırlamakta fayda var.”
Floransa demokrasinin ve şehir yönetiminin ilk laboratuvarı olarak özgürleşti.
“Anti-faşizm ve Floransa Direnişi deneyiminden – Valdo Spini'yi anımsıyor – şehrin yeni bir yönetici sınıfı ortaya çıktı. Kurtuluşun sosyalist belediye başkanı Gaetano Pieraccini'nin ardından komünist Mario Fabiani'nin ardından Hıristiyan Demokrat Giorgio La Pira geldi. Sanayi Birliği de genç bir komiser Danilo De Micheli tarafından yeniden oluşturuldu. CGIL'in komünist sekreteri Giulio Montelatici ile olan sendika, kurtarılmış İtalya'nın sanayicileriyle ilk anlaşmayı yarattı. Hıristiyan Demokratlar Adone Zoli ve Attilio Piccioni, Roma'daki ulusal hükümette yer aldılar. Kurucu Meclis'te La Pira'nın yanı sıra hissedarlar Piero Calamandrei ve Tristano Codignola ile komünist Teresa Mattei de seçildi.
Seksen yıl sonra, diye bitiriyor Spini, umudumuz, Floransa'nın siyaset ve kültür arasındaki bu seviyedeki etkileşimi, direnişi harekete geçiren ve şehrin kurtuluşunu canlandıran kadın ve erkeklerin o tutku ruhunu ve siyasi katılımını yeniden keşfetmesidir. Güçlü ve örgütlü partiler, katılımcı ve kararlı bir sivil toplum vardı. 1944'ün ruhu Floransa'mızda yeniden esmeye başlasın.”
139 sayfalık “1944 Floransa Yükseliyor” kitabı bunun gerçekleşmesi için mükemmel bir başlangıç noktası olabilir.
.
Tarihi bir ışığın aydınlattığı meydanlar, sokaklar ve mahalleler, mimari ve sanatsal önemini bir kez olsun gözden kaçıran, herkesin seçme, kendini ifade etme, özgür kadın olma hakkını savunmak için canını yakanların fedakarlığının olduğu yerler olarak değerlerine önem veriyor. ve erkekler.
“1944 Floransa Yükseliyor”, 1979'dan 2008'e kadar İtalya Cumhuriyeti'nin milletvekili ve bugün Circolo Rosselli Vakfı'nın başkanı olan Valdo Spini ve 22'de Toskana'daki tarihi Direniş ve çağdaş çağ enstitüsü müdürü Matteo Mazzoni tarafından yazılmıştır. Haziran ayındaki okuyucular, Toskana'nın her yerindeki gazete bayilerinde, şehrin kurtuluşunun sekseninci yıldönümünde “La Haber” gazetesiyle birlikte bulabilecekleri bu hikayenin, Toskana'nın başkentindeki Nazi-faşist işgalinden kurtuluşun sokak sokak anlatıldığı canlı bir ifadesidir. Bugün Floransalıların ve turistlerin uğrak yeri olan mekanların o günlerin tüm dramatikliğiyle restore edildiği fotoğraf repertuarıyla belgelendi.
Geçmişle günümüz arasındaki mesafeyi kısaltan, adım adım gidilecek bir şehir haritası oluşturan görseller ve kelimeler, oraları önemli kılan özgürlük savaşçılarının yüzlerini ve isimlerini araştırıyor.
Bölge Başkanı Giani, bu ciltte, 12 Haziran 1944'te Toskana'da başlayan Nazi-faşist işgalcilerden kurtuluş yolunda Floransa'nın cesaretini ve fedakarlık ruhunu örnek ve sembolik bir şekilde belgelediğini belirtiyor. İlk Anglo birliklerinden Amerikalılar, ertesi gün, cumhuriyetçiler tarafından tespit edilen 83 madencinin Alman askerleri tarafından öldürüldüğü Niccioleta katliamında sivil halka karşı ilk misillemeye eşlik etti. Toskana'da gerçekleştirilen ve partizan oluşumlar arasındaki çatışmalarda ölenler hariç, yaklaşık 4.500 masum insanın ölümüne yol açacak katliamların ilk kurbanları onlar. Direniş'in tarihi, Toskana'daki ideal dayanak noktasını, bölgenin tarihi renkleriyle birlikte sembolünü ifade eden pankartında buluyor: Toskana Ulusal Komitesi başkanı sanat tarihçisi Carlo Ludovico Ragghianti tarafından seçilen Cellini'nin kanatlı Pegasus'u. Kurtuluş, tüm partizanların silahlı amblemi olarak. Floransa'da Nazi faşistlerine karşı ayaklanmayı yöneten geçici hükümete liderlik edecek. Özgürlük tutkusu, Rosselli kardeşlerden Ranuccio Bianchi Bandinelli ve Gaetano Pieraccini'ye kadar Bölge tarihinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu ideal mirasımızın ayrılmaz bir parçasıdır.”
La Haber gazetesinin müdürü Maurizio Molinari, “Bu kitabı üç nedenden dolayı oluşturduk” diye ekliyor. Birincisi, Başkan Sergio Mattarella'nın Anayasa'nın partizanların düştüğü yerde doğduğunu söyleyen sözlerine gönderme yapıyor. Bunu hatırlamak, bu olağanüstü ideal mirasın kuşaktan kuşağa en özgün anlamıyla aktarılmasını sağlamak anlamına gelir. İkincisi ise tarihin yanlış tarafında yer alan ve kurtuluş mücadelesi olmasaydı en büyük bedeli ödeyebilecek olan İtalya'nın “meşruiyetini” anlatıyor. Direniş mücadelesinin fedakarlığı ülkeyi kurtarır ve bugün kim olduğumuza meşruiyet kazandırır. Savaş sonrası İtalya uluslararası bağlama tam haklarla ve eşit onurla girdiyse, bu, ülkenin aynı zamanda özgürlük değerlerini seçen ve bunlar için mücadele eden insanlardan oluştuğunu gösterenlerin fedakarlığı sayesinde oldu. tarihin sağ tarafı. Bir de son ve belki de en önemli neden var: Direniş'in safında yer alanlar, bunu herhangi bir güvence veya garanti olmadan, başarıyı veya rahatlığı garanti etmeyen bir konumda yapmayı seçtiler. O halde hiç kimse bunun nasıl biteceğini bilemezdi. Bu cesarete sahip olmak ve iyiyle kötü arasındaki kırılgan tercih, bugün günlük hayatımızın her anının anlamıdır ve bunu hatırlamakta fayda var.”
Floransa demokrasinin ve şehir yönetiminin ilk laboratuvarı olarak özgürleşti.
“Anti-faşizm ve Floransa Direnişi deneyiminden – Valdo Spini'yi anımsıyor – şehrin yeni bir yönetici sınıfı ortaya çıktı. Kurtuluşun sosyalist belediye başkanı Gaetano Pieraccini'nin ardından komünist Mario Fabiani'nin ardından Hıristiyan Demokrat Giorgio La Pira geldi. Sanayi Birliği de genç bir komiser Danilo De Micheli tarafından yeniden oluşturuldu. CGIL'in komünist sekreteri Giulio Montelatici ile olan sendika, kurtarılmış İtalya'nın sanayicileriyle ilk anlaşmayı yarattı. Hıristiyan Demokratlar Adone Zoli ve Attilio Piccioni, Roma'daki ulusal hükümette yer aldılar. Kurucu Meclis'te La Pira'nın yanı sıra hissedarlar Piero Calamandrei ve Tristano Codignola ile komünist Teresa Mattei de seçildi.
Seksen yıl sonra, diye bitiriyor Spini, umudumuz, Floransa'nın siyaset ve kültür arasındaki bu seviyedeki etkileşimi, direnişi harekete geçiren ve şehrin kurtuluşunu canlandıran kadın ve erkeklerin o tutku ruhunu ve siyasi katılımını yeniden keşfetmesidir. Güçlü ve örgütlü partiler, katılımcı ve kararlı bir sivil toplum vardı. 1944'ün ruhu Floransa'mızda yeniden esmeye başlasın.”
139 sayfalık “1944 Floransa Yükseliyor” kitabı bunun gerçekleşmesi için mükemmel bir başlangıç noktası olabilir.
.