Semedov
New member
Beşiktaş Lideri Ahmet Işık Çebi, siyah-beyazlı kulübün 2022 yılı 1. Divan Heyeti Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Çebi, Sergen Yalçın’la ilgili tenkitlere isyan ederken, Başkan Karaveli’yle ilgili dikkat çeken sözler kullandı.
Ahmet Parıltı Çebi’nin açıklamaları şöyleki;
“Tüzüğümüzü yenilemek lazım. Bu tüzük bize hitap etmiyor. Sağlıklı olması için bir çalıştay ya da bir askı mühleti tüzüğe koyalım. Tüzükte bundan daha sonra değişiklik olacaksa askında kalsın.”
“BORCUMUZ 3.9 MİLYAR TL, KULÜBÜ YAPILANDIRMAKTA ZORLANIYORUZ”
“Borcumuz 4.5 milyar TL değil ancak 3.9 milyar TL. Hesapta çelişkili açıklamalar oluyor. Kasanızda olanı borcunuza mahsup etmediğiniz vakit borcunuz daha yüksek oluyor. 3.9 milyar TL net borcumuz var. Gelirlerimiz var, çeklerimiz var. Yuvarlak hesap 4 milyar TL diyelim. Ben buraya geldiğimde borç 3 değil, 3.3’tü. Onun üzerinden bugüne kadar yılda 600-700 milyon lira faiz ödüyoruz maalesef. Bu borcun faizini nasıl karşılayacağımızı çözmemiz gerekiyor. Bu gemiyi yüzdürmeye çalıştık. Biz epeyce sorun çözmeye çalıştık. Bundan daha sonraki süreç Beşiktaş’ın geleceğini planlamasıyla ilgili adım atması gereken bir müddetç. Kapıda icra memuru beklerken, futbolcunuz maaş alamayıp ihtarname çekerken bununla birlikte Beşiktaş’ın yapılandırmasını yapmakta zorlanıyoruz.”
“7 sene, 10 sene bu kulüpte hiç bir şey yapılmamış. Her şey bizim önümüze geldi. Biz de bunları bilerek geldik, çözeriz. Üzüldüğüm bahis şu; her şeyin bir an evvelden çözülmesini bekliyorlar. Bunların çözülmeyeceği algısı yaratılıyor.”
“LJAJIC’E 750 BİN EURO BİLE VEREN OLMADI”
“Geldiğimizden bugüne yapılmış olan epey ağır kontratlar vardı. Bu kontratlardan bu sene sonu lakin kurtulabiliyoruz. Ljajic’i oynattık kıymetlenmedi, oynatmadık kıymetlenmedi. Kimi atletlerle ilgili elimizden gelen her şeyi yapmamıza karşın maalesef gitmedi. 3 milyon 750 bin euro bizden alan futbolcuya 750 bin euro bile öneren olmadı. 350 bin euroya git dediğimizde “Ne işim olur orada? Ben, İstanbul’dayım ve keyfim yerinde” dedi.”
“12-13 OYUNCUNUN MUKAVELESİ BİTİYOR”
“Adamı değerlendirdik mi değerlendirdik. Sergen Hoca da uğraştı. Sergen Hoca, “Olmayacak bu iş, adamın niyeti yok” dedi. 12-13 oyuncunun kontratı bitiyor, bakın hepsine maliyetleri devasa yükseklikte. Kimileriyle devam edeceğiz artık açıklamak istemiyorum.”
“ERSİN VE RIDVAN’A TALİPLER VAR”
“Kaleci Ersin’e, Rıdvan’a talipler var. Can diye bir arkadaşı aldık, epey başarılı gelecek bunlar. Bir yandan da top oynanıyor. Geçen yılki futbol ekonomimizde bir kusur yok.”
“Pjanic, Teixeira ve Batshuayi… Batshuayi, Aboubakar yerine geldi. Aboubakar’la ilgili geçen sene yaşananları hatırlıyorsunuz. Teixeira ve Pjanic de müsaade edin Şampiyonlar Ligi oynayan kadromuzda olsun. Talihsizlikler de var. Pandemi devrinde üst üste kovid olmaları, sakatlıklar bizim denetim edebileceğimiz şeyler değildi. Onlarla yapılan kontratlar 1 yıllık, devam edip etmeme hakkı bizde. Biz geldiğimizde bize bu biçimde bir baht verilmedi, 5 yıllık kontratlar geldi masamıza. Bizden daha sonra gelecek arkadaş olursa nazarancektir ki kendisinin elini kolunu bağlayacak ne yüksek ne de uzun vadeli kontratlar olacak. Bunu fazlaca dikkatli bir biçimde yaptık.”
“ÖNDER KARAVELİ’YE BEN SAHİP ÇIKACAĞIM”
“Sergen Hocamızla yola çıktık, Başkan Karaveli ile devam ediyoruz. Topluluk sabır göstermiyor ancak ben sahip çıkacağım. Madem mazbata bende, madem bana yetki verdiniz, hesabını ben size veririm. Hocamızı her maç sornası yerin tabanına vurmaya çalışan, Beşiktaş’ın ekmeğini yemiş arkadaşlar var. Meslekleri icabı eleştirmek zorundalar lakin biraz da motive etmeyi becerseniz ne olur? Çabucak ip çekilecek! Siz çekin ancak ben çektirmeyeceğim. Ben aslına bakarsanız çekeceğim acıyı çektim, bundan daha sonra Beşiktaş’ın özkaynaklarına yöneleceğim.”
“SERGEN YALÇIN YARIN BİR GÜN TEKRAR MİSYON YAPACAK”
“Çok güzel top oynadığımız bir günde Kayserispor’a yenildik. Ben felaket üzüldüm. Bunun gecesinde Sergen Yalçın Hoca’yla yaşanmamış olan şeyleri çarçabuk YouTube programında söylemenin ne manası olabilir? Buranın ekmeğini yemişsiniz. Sergen Hocamız, müzedeki 3 bedelli kupanın hocası. Onun ziyan görmesini ömrüm boyunca istemem. Lakin biz de görmemeliyiz.”
“Biz, Sergen Hoca’yla 1,5 ay ortasında tekraren konuştuk. Emre Kocadağ Beyefendi burada mı? Emre Beyefendi, ben sizi oraya gönderdim. “Hocam şöyleki söylüyor, biz bu biçimde söylemiş olduk” dediniz mi bana, dediniz. Palavra değil, bunlar doğru! 1,5 ay hocayla görüşmemişiz biz. bu biçimde bir şey olabilir mi, o bizim kıymetlimiz! Yarın bir gün gelecek bir daha bakılırsav yapacak burada.”
“SERGEN HOCANIN ALTINI BEN OYMADIM”
“Biz uçaktan indik, “Hocam sabah konuşalım, bitirelim. O denli tatile git” dedik. “Başkanım 15 gün müsaade edin, ben dinlenmek istiyorum, epeyce konuşmak istemiyorum” dedi. Bu kadar yorulmuş bir hocanın bunu söylemeye hakkı var. Ben de “Tabii ki” dedim. 15 gün daha sonra oturduk konuştuk. İşin iktisadını, parasını, onun dediklerini yaptık, hocamızın da gönlünü yerine getirdik, hakkı olanı da verdik. Lakin ben Beşiktaş’ın menfaati için pazarlık yaptım, hata mu işledim? 1 Temmuz’da işbaşı yapacak olan hocayı, 1 Temmuz’da işbaşı yaptırdık. Hocamızın istediği transferlerin de birçoğunu yaptık. Dönem başlarken de hocamız fazlaca memnundu. Kendi iktisadından, futbolcularından mutluydu. Kendisi iki defa, Beşiktaş’ı düşündüğü için hiç bir şey talep etmeden bırakmak istedi. İki kez ben frenledim. Üçüncüsünde ben de yıpranmasını istemedim. Yarın bir gün buraya gelecek. Bizim çocuğumuz. Buranın ekmeğini yemiş bir arkadaş tarafınca Kayseri maçı gecesinde açıklanmasının ardında “Seçime gidiyoruz arkadaşlar” var herbiçimde. Sergen Hoca’nın altını ben oymadım, niye oyayım ki? Kim kupa almak istemez, şampiyon olmak istemez?”
“HAKEMLER İÇİN CİNAYET İŞLEYEMEM, KUSURA BAKMAYIN”
“Hakemler konusunda gerekeni yapıyoruz. Gidiyoruz, bağırıyoruz, çağırıyoruz, konuşuyoruz, anlatıyoruz, belge sunuyoruz. Cinayet işleyemem, kusura bakmayın. nazaranvimi yapıyorum. Beni kale almıyorlarsa kale alacak bir lider bulursunuz. Daima hakem hakem hakem, tamam! Algı yaratılması beni rahatsız ediyor. Başarısız olabilirim, o tartışılabilir. Lakin gereğini yapıyorum.”
“Pandemi periyodunda kolumuz kırıldı, 3 kez covid olduk ancak bunlardan kimse bahsetmiyor. 3 kupa aldık, bayanlarda da 1 tane aldık. Toplam 4 kupa…”
“SEÇİN YA DA SEÇMEYİN LAKİN SAHİP ÇIKIN”
“1 yılda ben 3 sefer covid geçireceğim, kolum kırılacak, cebimden para vereceğim, 600 milyon TL kefalete imza atacağım, 110 milyon TL para vereceğim, 4 konutu ipotek vereceğim fakat “İbra edilmesi yanılgı.” Ne yapmam gerekiyordu? 4 tane kupa getirmişim. Bana sahip çıkın! Seçin ya da seçmeyin fakat sahip çıkın!”
“BU PALAVRALARI niye SÖYLEDİKLERİNİ BİLİYORUM”
“Sergen Hocamızın altını biz oymadık. Hocam başarılı olsun diye oyuncuların maaşını ve primlerini gününde ödedim. Hocasının başarısız olmasını isteyen lider, bu ödemeleri yapmaz. Koca koca palavraları bırakacaklar. Bunu niye yaptıklarını da ben biliyorum. “Seçim geldi seçim, geldi çattı Ramazan” muhabbeti.”
Ahmet Parıltı Çebi’nin açıklamaları şöyleki;
“Tüzüğümüzü yenilemek lazım. Bu tüzük bize hitap etmiyor. Sağlıklı olması için bir çalıştay ya da bir askı mühleti tüzüğe koyalım. Tüzükte bundan daha sonra değişiklik olacaksa askında kalsın.”
“BORCUMUZ 3.9 MİLYAR TL, KULÜBÜ YAPILANDIRMAKTA ZORLANIYORUZ”
“Borcumuz 4.5 milyar TL değil ancak 3.9 milyar TL. Hesapta çelişkili açıklamalar oluyor. Kasanızda olanı borcunuza mahsup etmediğiniz vakit borcunuz daha yüksek oluyor. 3.9 milyar TL net borcumuz var. Gelirlerimiz var, çeklerimiz var. Yuvarlak hesap 4 milyar TL diyelim. Ben buraya geldiğimde borç 3 değil, 3.3’tü. Onun üzerinden bugüne kadar yılda 600-700 milyon lira faiz ödüyoruz maalesef. Bu borcun faizini nasıl karşılayacağımızı çözmemiz gerekiyor. Bu gemiyi yüzdürmeye çalıştık. Biz epeyce sorun çözmeye çalıştık. Bundan daha sonraki süreç Beşiktaş’ın geleceğini planlamasıyla ilgili adım atması gereken bir müddetç. Kapıda icra memuru beklerken, futbolcunuz maaş alamayıp ihtarname çekerken bununla birlikte Beşiktaş’ın yapılandırmasını yapmakta zorlanıyoruz.”
“7 sene, 10 sene bu kulüpte hiç bir şey yapılmamış. Her şey bizim önümüze geldi. Biz de bunları bilerek geldik, çözeriz. Üzüldüğüm bahis şu; her şeyin bir an evvelden çözülmesini bekliyorlar. Bunların çözülmeyeceği algısı yaratılıyor.”
“LJAJIC’E 750 BİN EURO BİLE VEREN OLMADI”
“Geldiğimizden bugüne yapılmış olan epey ağır kontratlar vardı. Bu kontratlardan bu sene sonu lakin kurtulabiliyoruz. Ljajic’i oynattık kıymetlenmedi, oynatmadık kıymetlenmedi. Kimi atletlerle ilgili elimizden gelen her şeyi yapmamıza karşın maalesef gitmedi. 3 milyon 750 bin euro bizden alan futbolcuya 750 bin euro bile öneren olmadı. 350 bin euroya git dediğimizde “Ne işim olur orada? Ben, İstanbul’dayım ve keyfim yerinde” dedi.”
“12-13 OYUNCUNUN MUKAVELESİ BİTİYOR”
“Adamı değerlendirdik mi değerlendirdik. Sergen Hoca da uğraştı. Sergen Hoca, “Olmayacak bu iş, adamın niyeti yok” dedi. 12-13 oyuncunun kontratı bitiyor, bakın hepsine maliyetleri devasa yükseklikte. Kimileriyle devam edeceğiz artık açıklamak istemiyorum.”
“ERSİN VE RIDVAN’A TALİPLER VAR”
“Kaleci Ersin’e, Rıdvan’a talipler var. Can diye bir arkadaşı aldık, epey başarılı gelecek bunlar. Bir yandan da top oynanıyor. Geçen yılki futbol ekonomimizde bir kusur yok.”
“Pjanic, Teixeira ve Batshuayi… Batshuayi, Aboubakar yerine geldi. Aboubakar’la ilgili geçen sene yaşananları hatırlıyorsunuz. Teixeira ve Pjanic de müsaade edin Şampiyonlar Ligi oynayan kadromuzda olsun. Talihsizlikler de var. Pandemi devrinde üst üste kovid olmaları, sakatlıklar bizim denetim edebileceğimiz şeyler değildi. Onlarla yapılan kontratlar 1 yıllık, devam edip etmeme hakkı bizde. Biz geldiğimizde bize bu biçimde bir baht verilmedi, 5 yıllık kontratlar geldi masamıza. Bizden daha sonra gelecek arkadaş olursa nazarancektir ki kendisinin elini kolunu bağlayacak ne yüksek ne de uzun vadeli kontratlar olacak. Bunu fazlaca dikkatli bir biçimde yaptık.”
“ÖNDER KARAVELİ’YE BEN SAHİP ÇIKACAĞIM”
“Sergen Hocamızla yola çıktık, Başkan Karaveli ile devam ediyoruz. Topluluk sabır göstermiyor ancak ben sahip çıkacağım. Madem mazbata bende, madem bana yetki verdiniz, hesabını ben size veririm. Hocamızı her maç sornası yerin tabanına vurmaya çalışan, Beşiktaş’ın ekmeğini yemiş arkadaşlar var. Meslekleri icabı eleştirmek zorundalar lakin biraz da motive etmeyi becerseniz ne olur? Çabucak ip çekilecek! Siz çekin ancak ben çektirmeyeceğim. Ben aslına bakarsanız çekeceğim acıyı çektim, bundan daha sonra Beşiktaş’ın özkaynaklarına yöneleceğim.”
“SERGEN YALÇIN YARIN BİR GÜN TEKRAR MİSYON YAPACAK”
“Çok güzel top oynadığımız bir günde Kayserispor’a yenildik. Ben felaket üzüldüm. Bunun gecesinde Sergen Yalçın Hoca’yla yaşanmamış olan şeyleri çarçabuk YouTube programında söylemenin ne manası olabilir? Buranın ekmeğini yemişsiniz. Sergen Hocamız, müzedeki 3 bedelli kupanın hocası. Onun ziyan görmesini ömrüm boyunca istemem. Lakin biz de görmemeliyiz.”
“Biz, Sergen Hoca’yla 1,5 ay ortasında tekraren konuştuk. Emre Kocadağ Beyefendi burada mı? Emre Beyefendi, ben sizi oraya gönderdim. “Hocam şöyleki söylüyor, biz bu biçimde söylemiş olduk” dediniz mi bana, dediniz. Palavra değil, bunlar doğru! 1,5 ay hocayla görüşmemişiz biz. bu biçimde bir şey olabilir mi, o bizim kıymetlimiz! Yarın bir gün gelecek bir daha bakılırsav yapacak burada.”
“SERGEN HOCANIN ALTINI BEN OYMADIM”
“Biz uçaktan indik, “Hocam sabah konuşalım, bitirelim. O denli tatile git” dedik. “Başkanım 15 gün müsaade edin, ben dinlenmek istiyorum, epeyce konuşmak istemiyorum” dedi. Bu kadar yorulmuş bir hocanın bunu söylemeye hakkı var. Ben de “Tabii ki” dedim. 15 gün daha sonra oturduk konuştuk. İşin iktisadını, parasını, onun dediklerini yaptık, hocamızın da gönlünü yerine getirdik, hakkı olanı da verdik. Lakin ben Beşiktaş’ın menfaati için pazarlık yaptım, hata mu işledim? 1 Temmuz’da işbaşı yapacak olan hocayı, 1 Temmuz’da işbaşı yaptırdık. Hocamızın istediği transferlerin de birçoğunu yaptık. Dönem başlarken de hocamız fazlaca memnundu. Kendi iktisadından, futbolcularından mutluydu. Kendisi iki defa, Beşiktaş’ı düşündüğü için hiç bir şey talep etmeden bırakmak istedi. İki kez ben frenledim. Üçüncüsünde ben de yıpranmasını istemedim. Yarın bir gün buraya gelecek. Bizim çocuğumuz. Buranın ekmeğini yemiş bir arkadaş tarafınca Kayseri maçı gecesinde açıklanmasının ardında “Seçime gidiyoruz arkadaşlar” var herbiçimde. Sergen Hoca’nın altını ben oymadım, niye oyayım ki? Kim kupa almak istemez, şampiyon olmak istemez?”
“HAKEMLER İÇİN CİNAYET İŞLEYEMEM, KUSURA BAKMAYIN”
“Hakemler konusunda gerekeni yapıyoruz. Gidiyoruz, bağırıyoruz, çağırıyoruz, konuşuyoruz, anlatıyoruz, belge sunuyoruz. Cinayet işleyemem, kusura bakmayın. nazaranvimi yapıyorum. Beni kale almıyorlarsa kale alacak bir lider bulursunuz. Daima hakem hakem hakem, tamam! Algı yaratılması beni rahatsız ediyor. Başarısız olabilirim, o tartışılabilir. Lakin gereğini yapıyorum.”
“Pandemi periyodunda kolumuz kırıldı, 3 kez covid olduk ancak bunlardan kimse bahsetmiyor. 3 kupa aldık, bayanlarda da 1 tane aldık. Toplam 4 kupa…”
“SEÇİN YA DA SEÇMEYİN LAKİN SAHİP ÇIKIN”
“1 yılda ben 3 sefer covid geçireceğim, kolum kırılacak, cebimden para vereceğim, 600 milyon TL kefalete imza atacağım, 110 milyon TL para vereceğim, 4 konutu ipotek vereceğim fakat “İbra edilmesi yanılgı.” Ne yapmam gerekiyordu? 4 tane kupa getirmişim. Bana sahip çıkın! Seçin ya da seçmeyin fakat sahip çıkın!”
“BU PALAVRALARI niye SÖYLEDİKLERİNİ BİLİYORUM”
“Sergen Hocamızın altını biz oymadık. Hocam başarılı olsun diye oyuncuların maaşını ve primlerini gününde ödedim. Hocasının başarısız olmasını isteyen lider, bu ödemeleri yapmaz. Koca koca palavraları bırakacaklar. Bunu niye yaptıklarını da ben biliyorum. “Seçim geldi seçim, geldi çattı Ramazan” muhabbeti.”